Ankara Büyükşehir Belediyesinin Cumhuriyetin 100. yılında Başkente armağanı olan Türkiye’nin en büyük tarım kampüsü ve rekreasyon alanı BAKAP açıldı. Törene katılan on binlerce Ankaralıya seslenen Mansur Yavaş, “Ankara’yı Mustafa Kemal Atatürk’e yakışır, dünya başkentleriyle yarışır bir hale hep birlikte getireceğiz. Belediyecilik; kenti betona boğmak değil, yeşile boğmaktır… Belediyecilik; halk için çalışıp BAKAP gibi üretim alanları açmaktır” diye konuştu. 

Ankara Büyükşehir Belediyesinin 3,5 milyon metrekarelik alanda yapımını tamamladığı BAKAP (Başkent Ankara Kalkınma Projesi) Tarım Kampüsü ve Rekreasyon Alanı on binlerce Başkentlinin katıldığı bir törenle açıldı.

Gölbaşı ilçesi Karaoğlan Mahallesi’ndeki atıl bir arazinin yeniden üretime kazandırıldığı BAKAP’ın açılış töreninde on binlerce Ankaralı tüm gün süren etkinlikler ve spor müsabakalarının ardından Sagopa Kajmer ve Haluk Levent’in konserleriyle doyasıya eğlendi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen açılış törenine 12 ülkeden büyükelçi ve diplomat ile siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, belediye başkanları, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve vatandaşlar katıldı.

BAKAP Tarım Kampüsü ve Rekreasyon Alanı’nı dolduran coşkulu kalabalığa hitapeden  Mansur Yavaş, “Şu anda açılışını yaptığımız alan tam 3,5 milyon metrekare… Türkiye’nin en büyük tarım kampüsü ve rekreasyon alanı… Cumhuriyetimizin 100. yılında, önümüzdeki yüzyıllara miras kalacağına inandığımız bu dev projeyi Ankara’ya armağan etmenin büyük mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

“Birkaç yıl öncesine kadar çorak ve işlevsiz bir yerken şu anda bu alan içerisinde 39 km yürüyüş yolu, 19 kilometre bisiklet yolu, 45 bin metrekare piknik alanı, 55 bin metrekare lavanta bahçesi, 17 bin 500 adet meyve ağacı, tarım alanları, ekolojik göl, kafeteryalar, çocuk oyun alanları, aromatik bitkiler bahçesi ve spor alanları var” diyerek açıklamalarını sürdüren Yavaş, şöyle konuştu:

“Yine bu alan içerisinde 3 adet ekolojik göl, 160 bin metrekare çim alan, 25 bin adet boylu süs ağacı, 2 milyon 200 bin adet peyzaj bitkisi, belediyemizin işlettiği kafeteryalar, seralar, üretim bahçeleri, karavan parkı var. Aslında BAKAP’ın hikâyesi ve kentimize katkısı daha açılışı gerçekleştirilmeden önce başladı. Burada yaklaşık 3 yıldır yem bitkisi, buğday, arpa, çavdar, yulaf, domates, biber, patlıcan, çeşitli meyveler gibi birçok kalemde üretim yaptık. Buradan elde edilen ürünlerin bir kısmını zorlu ekonomik koşullarda kendilerine katkı olsun diye sosyal yardım alan ailelerimize ilettik. Bir kısmını ise küçük aile işletmeleri olan çiftçilerimize, bütçelerine katkı sunmak ve üretime teşvik için hibe ettik. Onlar üretti, Ankara kazandı. BAKAP sadece köyde yaşayan hemşehrilerimizin değil, kentli hemşehrilerimizin de tarımla tanışmasını sağlayacak. Buraya karavan kamp alanı kuruyoruz. Aynı zamanda kısa süre içerisinde hizmete açacağımız bungalov evlerde baba-çocuk kampı, anne-çocuk kampı gibi faaliyetler gerçekleştireceğiz. Yabancı dil eğitim kamplarında çocuklarımızın bir yandan İngilizce eğitimlerini verirken bir yandan da yerinde tarımla buluşmalarını sağlayacağız.

Burası zamanında konut alanı olarak tasarlanmıştı. Şehir Plancıları Odası’nın açtığı dava sonucu bu plan iptal edildi. Biz ise burayı üretim merkezi ve yeşil alan hâline getirme kararı almıştık. Biz bu kararı aldığımızda, burası için zamanında konut yapma kararı alanlar vardı ya, işte o kişiler incindi. 6 milyonluk şehirde rant denildiğinde herkesin aklına gelen tek kişi, burası için şu satırları paylaştı: ‘Mansur Yavaş… Gölbaşı’nda 810 trilyonluk arsayı plan teklifiyle tarlaya çeviren, değerini 10 trilyona düşüren, belediyeciliğin B’sinden anlamayan bir kişidir’… Oysa Belediyecilik; ranta değil, kente yatırım yapmaktır… Kentin soluğunu kesmeyi, parsel parsel birilerini zengin etmeyi Belediyecilik olarak görüyorlardı. Kimileri tarlayı arsaya çevirip rant üstüne rant götürürken kimileri de arsayı tarlaya çevirir, üretir; parayı değil, ülkesini düşünür. İşte bizim farkımız budur… İşte bizim vizyonumuz budur… Biz betonda değil, yeşilde yarışmaya devam edeceğiz. Buradan tekrar ilan ediyorum. Bizler, bir yandan projelerimizi hayata geçirirken bir yandan da ‘çalıyor ama çalışıyor’ kavramını, bu milletin hafızasından söküp atacağız. Çalmadan da çok çalışıldığını herkese göstermeye devam edeceğiz. Belediyecilik; yıllarca 1,7 dolara, yani 45 liraya su satıp, halktan alınan fazla parayla ANKAPARK gibi hayali projeler yapmak değil, halk için çalışıp BAKAP gibi üretim alanları açmaktır” (Sami Gökçe)