Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararını değerlendirerek sürecin meşru zeminde ve halk iradesine dayanarak yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Lozan Antlaşması’na yapılan göndermeye sert çıkan Yavaş, “Bu toprakların tapusu tartışmaya açılamaz” dedi.
PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği kongrenin ardından 12 Mayıs’ta silah bırakma ve kendini feshetme kararı aldığını duyurdu. Örgütün açıklamasında Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’na atıf yapılması ise dikkat çekti. Bu çıkış, başta siyaset dünyası olmak üzere geniş kesimlerden tepkiyle karşılandı.
Yavaş: “Süreç yalnızca TBMM çatısı altında yürütülmelidir”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, konuyla ilgili açıklamasını sosyal medya platformu X üzerinden yaptı. Yavaş, terörsüz bir Türkiye’nin herkesin arzusu olduğunu belirtirken, bu hedefe ulaşılırken anayasal düzen, şeffaflık ve meşruiyet dışına çıkılamayacağını vurguladı:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti, bu süreci yalnızca hukuk çerçevesinde ve halkın iradesini yansıtan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yürütmelidir. Aksi her yaklaşım meşruiyet sorunu doğurur.”
Yavaş, referandum seçeneğinin de gerektiğinde gündeme alınması gerektiğini belirtti.
“Binlerce şehidin hatırası göz ardı edilemez”
Yavaş, açıklamasında sürecin acı bedellerle kazanıldığını da hatırlattı:
“Bu noktaya binlerce şehidimizin fedakârlığı ile gelindi. Hiçbir koşulda onların hatırasını ve ailelerinin onurunu zedeleyecek adımlar atılamaz.”
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere güvenlik güçlerinin yıllardır verdiği mücadelenin sonucunda bu kararın ortaya çıktığını vurgulayan Yavaş, bu mücadelenin değerinin anlaşılması gerektiğini söyledi.
Lozan tepkisi: “Bu toprakların tapusudur”
PKK’nın açıklamasında Lozan Antlaşmasına yönelik eleştirilerine de sert çıkan Mansur Yavaş, bu tür tarihsel gerçekliklerin tartışmaya açılamayacağını belirtti:
“Lozan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kazanılan bu vatanın hukuki belgesidir. Bu belge, bu topraklarda bir arada yaşamanın teminatıdır. Hiçbir koşulda bu gerçek göz ardı edilemez, yok sayılamaz.”
Yavaş’ın bu sözleri, Lozan’a karşı yöneltilen açıklamalara yönelik güçlü bir devlet refleksi olarak yorumlandı.
Sürece nasıl gelindi?
PKK’nın fesih kararına giden süreçte pek çok siyasi temas ve çağrı gündeme geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, örgütün kongre toplamasını istemişti. Abdullah Öcalan ise 27 Şubat’ta örgüte silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yapmıştı.
1 Nisan’da ateşkes ilan eden PKK, 9 Mayıs’ta kongresini topladığını, 12 Mayıs’ta ise resmen silah bırakıp örgütü feshettiğini açıkladı. Süreç boyunca DEM Parti ile Adalet Bakanlığı arasında yapılan temaslar ve görüşmeler dikkat çekti.
“Yetki sadece milletin temsilinde aran1qmalıdır”
Yavaş’ın açıklamasının son bölümünde verdiği en çarpıcı mesaj, sürecin kurumsal zeminde yürütülmesi gerekliliğiydi. Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında hiçbir merciye yetki verilmemesi gerektiğini vurgulayan Yavaş, halk iradesinin esas alınması gerektiğini belirtti.
“Devletin atacağı her adımın milletin temsil edildiği Meclis çatısı altında tartışılması, gerekiyorsa da halkın doğrudan görüşüne başvurulması gerekir.”