Aynı tas aynı hamam
Haftalık 3 bin ton sebze ve meyvenin giriş-çıkış yaptığı, Hatay’ın tüm ilçelerine ürün dağılımının yaşandığı 9 dönümlük Antakya Hali içinde yaşadıkları sorunların bir gün sonlanacağı umudunu her sohbetimizde dile getiren, Antakya Sebze Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Mustafa Bal, Hal dışında biriken kamyonlarda ‘kayıt dışı’ satış yapanlardan duydukları rahatsızlığı dile getirdi, ‘işlerini yapmayan’ yetkililere seslendi…
1963 senesinden bugüne, Antakya merkezinde, 9 dönümlük alan içinde binlerce ton sebze ve meyvenin yarattığı trafiği bu kent adına düzene koymaya çalışanlar, ‘son kullanım tarihini’ uzun zaman önce geride bırakmış Hal için konuşurken, kent idarecileri ve yetkililer nezdinde yaşadıkları yalnızlığı dile getirmekten çekinmediler. O yüzden de yapılan haberler genelde birbirini tekrar etti. Çünkü sorunlar ‘çözümsüz’ kaldı ve sorunlar da aynı! Bunun en net örneği, 2017 Ocak ayında Hal için kaleme aldığımız haberin giriş cümlesi!
–
65 dükkânı, yıkık-dökük hali, giderek ağırlaşan şartları, kapasiteyi zorlayan trafiği ve çalışanlarına sunduğu tartışmalı çalışma standartları ile gündemden düşmeyen Antakya Sebze ve Meyve Hali için Bakras mevkiinde yapılacağı ilan edilen ‘Yeni Hal’ çalışması iptal edildi, hazırlanan Proje ise rafa kaldırıldı. Oysaki 13 Ağustos 2016 günü HATMEK’te Büyükşehir uhdesinde gerçekleşen tanıtım toplantısında, mevcut projeye dair detaylar konuşulmuş, gereken çalışmanın en kısa zamanda başlanacağı ifade edilmiş, nihai tarih olarak da 2017 Aralık ayına işaret edilmişti. Peki, ne değişti? Proje neden rafa kalktı? Ekonomik ömrünü tamamlamış toptancı hallerini kaldırarak, yerine modern ve donanımlı hal kurulmasını hedefleyen çalışma neden iptal edildi?
–
Hafta sonunda bir araya geldiğimiz Antakya Sebze Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Mustafa Bal ile sohbetimiz, ‘bir gün olur mu’ diye ifade edilen Yeni Hal Projesi’ni de içerdi ama… Asıl konu, her şeyin ‘kayıtlı’ ve ‘faturalı’ olduğu bir Hal’in etrafında yaşanan, sebze ve meyve yüklü araçların ‘kayıt dışı’ trafiği oldu!
-ŞİKÂYET ETTİK!-
Günün şartlarına göre artık var olan yükü kaldırmakta zorlanan 9 dönümlük dar bir alanda her gün ciddi bir araç trafiğini idare etmeye çalıştıklarının altını çizen ve ‘Burada hepimiz büyük bir aileyiz, ama buradaki bu büyük kalabalık adına düzeni ve huzuru sağlamak öyle göründüğü kadar kolay değil” diyen Mustafa Bal, yaşadıkları son soruna ilişkin konuşurken oldukça net ifadeler kullandı.
Sebze ve meyve yüklü araçların Hal sınırları dışında belli bir saatten sonra ‘izinsiz’ ve ‘kontrolsüz’ bir şekilde satış yapmasından uzun bir süredir rahatsız olduklarını dile getiren Bal, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne işaret ederek, “İlgili yerlere ilettik, hatta yazdık da… Ama bir gün geldiler, ardından bir daha ne gelen var ne giden… Sorun da o bir günlük kontrolün ardından olduğu gibi devam etti” şeklinde konuştu.
Bal, herkesi görevini yapmaya davet ederken, şunları söyledi:
“Hal’e girmeyen, ama tüm satışlarını Hal’den bağımsız bir şekilde dışarıdaki alanda ‘denetimsiz’ bir şekilde yapan kamyonların verdiği görüntü de, o görüntüye ekli kurumsal kontrolsüzlük de bizi fazlasıyla rahatsız ediyor. Bu, bildik bir satış değil! Ama kayıt dışı bir satış. Burada öyle küçük miktarlardan değil, ciddi tonajlardan bahsediyoruz. Öyle tek bir ürün de değil… Fasulyeden kavuna, domatesten üzüme her şey bu satışın içinde. Bu normal mi? Değil!
Biz, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne konuyla alakalı olarak dilekçe verdik mi? Verdik! Sonuç mu? Bir kere ilgilendiler! Geldiler, baktılar ve gittiler. Ama bu kontrol sürmedi! Ne oldu? İpe un serdiler! Olması gereken nedir? Bu kamyonların Hal’e giriş çıkış yapması gerekir ve bu ürünler faturalı olsa bile, kamyon bazında bu şekilde dışarıda mal satamazsınız. Ama süreç tam tersi yönde ilerliyor. Denetimsizlik ve ciddi bir kayıt dışılık söz konusu. Bir de denen başka bir şey daha var ki, o daha ilginç! Zira görevlilerin dediği şey şu… ‘Bu adamlara bizim gücümüz yetmiyor!’ Tamam da, 5957 sayılı Haller Kanunu ne olacak, madem kimse görevini yapmayacak, yapamayacak?”
Yaşananların, gece 12’den sonra her gün kendini tekrar ettiğini dile getiren Antakya Sebze Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Mustafa Bal, “Bu durum gece yarısından sabahın altısına kadar aynı ve esnafımız da bu durumdan dolayı oldukça tedirgin. Çünkü burada zarar görenler, her yaptığı iş kanuna uygun, kurumsal denetime açık olanlar. Bizler burada kira veriyoruz. Sigorta ödüyoruz. Vergimizi düzenli bir şekilde yatırıyoruz. Yani buradaki herkes devletimizin belirlediği yasal çerçeveye uygun adım atarken, dışarıda kamyon bazında yaşanan bir ‘kayıt dışılık’ var ve müdahale edilmeyen-edilemeyen bu durum almış başını gidiyor” şeklinde konuştu.
-GÖREV YAPMIYORLAR-
Büyükşehir Belediyesi’nden konuya müdahil olmasını beklediklerini bir kez daha dile getiren Bal, yetkililerin süregelen problem için ortaya koydukları ‘ilgisizliği’ ise sert bir şekilde eleştirirken, “Sağ olsun zabıtalarımızın hiç biri görevini yapmıyor. Bu insanlar bu Meyve Hali’nde nasıl geçiniyor, nasıl yaşıyor diye, hiçbir daire başkanımız, belediye başkanımız gelip de bir gün derdimizi dinlemiyor. Buraya bir Müdür vermişler, ki kendisi de bizlere yardımcı oluyor ama… Müdür ile iş bitmiyor! Buraya personel lazım” değerlendirmesinde bulundu.
-DEVLETİN ZARARI-
Yaşadıkları onca sorun içinde dile getirdiği ‘kayıt dışılık’ için konuşurken, “Bu sadece Hal’in zararı değil, ama Devletin de zararı…” diyen Mustafa Bal, şöyle devam etti:
“Dışarıda bu ‘kontrolsüz’ satışı yapan adam diyor ki… ‘Bana burada kimse karışamaz!’ Hatta ‘Gücünüz varsa bizi buradan çekin…’ diyor! Düşünün ki, haklı olan biziz, ama onların söylediği bu! Bu konuda ne yapılabilir? Hukuk devletinde olması gereken… O nedir? Dilekçe! Biz dilekçemizi verdik. Şikâyetimizi yaptık. Hatta diyebilirim ki, bu dilekçeleri vereli 3-4 ay oldu. Sonuç ortada!”
İlk dilekçe verdikleri güne işaret eden Bal, oldukça çarpıcı bir tablo ortaya koydu:
“Dilekçe verdiğimiz o ilk zaman bir defa görevliler geldi. Gelmedi değil! Yani tek bir akşam geldiler! İkinci akşam ve diğer günler hiç kimse gelmedi ama. O günden bugüne şikâyet de değişmedi, yaşananlar da. Bir şekilde bu adamlar idare ediliyor. Zaten bizim zorumuza giden şey de bu. Buradaki bu kadar insan işgaliye parası veriyor, hamal parası veriyor, sigorta ödüyor… Anlayacağınız, her şeye biz katlanıyoruz, ama Hal dışında istedikleri gibi satış yapanlar kazanıyor!”
-HAL’İN SORUNLARI!-
Bir dönem yeni projesi ile gündeme gelen Hal’in, artık mevcut trafiği de yükü de kaldıramadığını bir kez daha tekrar eden Mustafa Bal, bu konuda verilen sözleri hatırlatırken, o sözleri verenlere şu mesajı verdi:
“Yeni bir ‘Hal’ yapılacak (Hateks Fabrikası arkası) diyorlar. 6-7 aydır toplantı yaptık, ama ondan sonra bir daha toplantı yapılmadı. Şimdi diyorlar ki, ‘size bir maket gösterisi yapacağız, ondan sonra da ihaleye çıkılacak!’ Bugüne kadar kimle konuşmuşlar ki ihaleye çıkacaklar? Gelip de, ‘Arkadaşlar biz -Hal- yapacağız, gelin sizle şu konuları konuşalım’ diye davette mi bulundular? Kimse gelip de bizimle görüşmüyor. Ama kendi başlarına hal yapacaklar, ihale yapacaklar… Bunu yapacak olan da Hatay Büyükşehir Belediyesi! Duyuyoruz ki, dükkânlar satışa çıkacak, ama ‘maket’ halinde! Burada derdimiz ne, daha bunu anlamadan maketten satış yapacaklarmış. Düşünün, ortada ne atılmış bir temel var, ne de başka bir şey, ama maketten satış yapacaklarmış… Böyle bir şey olur mu?”
-ADAPAZARI ÖRNEĞİ-
Şu ana kadar yapılmış Haller içinde en iyi örneğin Adapazarı olduğunu ve ortaya çıkan Hal’in de olması gereken birçok şeyi içerdiğini dile getiren Mustafa Bal, şöyle devam etti:
“Biz buna dair örnekleri kendilerine çok öncesinden verdik zaten. Fakat Lütfü Bey uygulamadı. Uygulamayınca da biz bu durumda kaldık. Eğer her şey yolunda gitmiş olsaydı, Güzelburç’ta 165 dönümlük bir alan üzerine istediğimiz gibi bir Hal yaptıracaktık, ki bahse konu bu yeri de biz kendimiz yaptıracaktık. Ama kendisi istemedi, onay vermedi. Ben başka şeyleri konuşmak istemiyorum. Konuşursam iyi olmaz. Şöyle bir şey de söyleyeyim… O dönem buna, Sadullah Bey zamanında Bakan Bey bile onay vermişti. Hatta dönemin Valisi Celalettin Bey de onaylamıştı. Zaten ilk imzalayan isim de Celalettin Bey olmuştu. Hatta Sayın Vali şerh koymuştu o zaman. Bu alana ‘Hal’ yapılacak diye! Ama Sayın Başkanımız projeye imza vermedi.”
-YIKILMAK ÜZERE-
Yaşanan tartışmanın ana öznesi durumundaki ‘Hal’ için konuşurken ‘yıkılmak üzere’ ifadesini kullanan Antakya Sebze Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Mustafa Bal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emin olun, şiddetli bir şekilde şöyle 20 gün bir yağmur yağsın, buradaki tavanların hepsi çöker. Bunun için de kendilerine dilekçe verdik, ‘yapılsın’ talebimizi ilettik. Mühendislerini gönderdiler, ama yine bir şey yapmadılar. Burada bir dükkanın tavanı çöktü, ki o kadar kötü bir halde buradaki durum! Halen oranın molozlarını bile kaldırmadılar. ‘Yapılsın’ dedik, ama ‘Sit Bölgesi’ dediler, burada her hangi bir şey yapılamayacağını, Adana Anıtlar Kurulu’ndan izin alınması gerektiğini söylediler. Talep karşısında söylenen bu olunca, her şey olduğu gibi kaldı! Açık ve net şunun altını çizelim ki, Belediye’nin burada hiçbir konuda yardımı yok.”
2011 senesinde, Gazeteci-Televizyon Programcısı-Ekonomist Cem Seymen’i ağırladıklarını hatırlatan Bal, yaşadıkları ilginç diyaloğa dair şu bilgiyi verdi:
“Kendisini burada ağırladık ağırlamasına da… Bana ne dedi, biliyor musunuz? ‘Mustafa abi, böyle bir Hal Hindistan’da yok! Ardından Genel Başkanımız geldi. Bir programımız vardı, o kapsamda kendilerini burada ağırlama fırsatımız oldu. Ama inanın, onları hal içinde gezdiremedim. Şu içinde olduğumuz, mecbur bırakıldığımız şu şartlardan utandım. O nedenle çağrımız net! Gelsinler, derdimizi dinlesinler. Burada ne var, ne ihtiyaç var, gelsinler ilk elden dinlesinler.
Ardından çözüm üretilecekse de beraber üretelim. Bu zor mu?”
-Tamer Yazar-