Uluslar yazarlarının, bilimcilerinin, düşünürlerinin, öğretmenlerinin omuzları üzerinde yükselirler. Kuşkusuz bu insanlar işlerini çok iyi yapanlardır, ustalardır. Yaşar Kemal salt Türkiye’nin değil, yeryüzünün onurudur. Bilerek yazıyorum, yurt ırmağının romancısıdır, öykücüsüdür Yaşar Kemal. Heraklit yazar ya hani aynı ırmakta iki kez yunulmaz diye, Yaşar Usta değişimin yazarıdır. Rusların romancıları için kullandığı gibi ozan demek hiç yanlış olmaz. Dili şiirdir; Ustaya söyleme şansına eriştiğim gibi. Adana, Çukurova, Anavarza, sular, çaylar, atlar, insanlar, yılanlar, arılar, börtü böcek, boyalar, sesler… Türkmen (Kızılbaş) ekini, kadınların söylenceleri, anlatıları, türküleri, ağıtları içinde biçimlenen kişilik. Babasının evlatlığınca öldürülüşü, kurban bıçağının gözüne değişinin ömrünce sürecek acı anısı… İyi ki bir yaprağı kırk sayfada düşürdü; işçilik işçilik… Anasıyla çektiği binbir eziyetin ardından Abidin Dino’yla birlikteliği büyük şansımız. Çukurova “sarı sıcak,” bereketli toprak. Orhan Kemal, İstanbul, Cumhuriyet gazetesi, İnce Memed, Nâzım Hikmet’le eşsiz dostluğu, izleyen birbirinden görkemli yapıtlar. Hangisini sayalım. Ömrünce Cumhuriyet ırmağının anlatıcısı, yazı ustasıydı.
Alçakgönüllüydü; öyle yapmacık değil, özden. Hiçbir kesimi kırmak istememesi, bundan özenle kaçınması zaman zaman başına dertler açmadı değil. Şu açık gerçek ki onurlu, omurgalı yaşadı. Doğa, toprak, ağaç, deniz… hep korumaya çabaladığı varlıklardı. “Yaşar Kemal yaylaların sözlüğü / Ki sen doğadansın çiçekçedir anadilin.” der dostu Ceyhun Atuf Kansu bir şiirinde. Eksiğiyle gediğiyle yüzüncü yılına ulaştığımız Cumhuriyetin ilk on beş yılının erdemli değerlerine, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimine, kültür-eğitim devrimlerine gönülden bağlıydı. Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, köy enstitüleri, halkevleri… Ramazanoğlu kitaplığı, gönüllü aydınlarca çevrilen yaklaşık 500 doğu batı klasiği… Bu görkemli atılımları, devrimleri, öncüleri her zaman anmıştır.
Bu satırların yazarı olarak Hemite’ye çok yakın yerlerde tahıl alımında çalıştım; Osmaniye, Yeniköy. Hep aklımdaydı Hemite’ye varmak. Ne ki olanaksızdı; tepece tahıl alırken gece gündüz, olanaksızdı…
Işıklar içinde uyu Yaşar Kemal Ustam. İlhan Başgöz’ün yazdığı gibi, toprak seni incitmesin!