Yeni Bir Yıl

Gezegenin hemen her yanına bulaşmış dumanımsı tabakayı aralama hissi biraz da… Sözün yitip gitme ihtimalini kavrama duygusu… Hem korkunç, hem de umut… Başka başka zamanların geçmişine dokunabilme hissi… Bir canlının çizgilerindeki anlamı yakalamak… Özellikle renklerin… Sızıya kattığı anlamın… “Acının depreştirdiği kalabalık, İçine işlemiş susku, Ha deyip karar verirsin. İşte, geçiyorlar…” diye araya giriyor Rilke Gezegenin […]

Gezegenin hemen her yanına bulaşmış dumanımsı tabakayı aralama hissi biraz da…

Sözün yitip gitme ihtimalini kavrama duygusu…

Hem korkunç, hem de umut…

Başka başka zamanların geçmişine dokunabilme hissi…

Bir canlının çizgilerindeki anlamı yakalamak…

Özellikle renklerin… Sızıya kattığı anlamın…

“Acının depreştirdiği kalabalık,

İçine işlemiş susku,

Ha deyip karar verirsin. İşte, geçiyorlar…” diye araya giriyor Rilke

Gezegenin hemen her yanına bulaşmış dumanımsı tabakayı aralama hissi biraz da…

Toplumlar üzerinden oynanan bir çeşit kumar,

Bir çeşit zihin bulanıklığı…

Doğanın tahribatı

Çocuk işçiliği

Yetersiz beslenen çocuklar,

Bebek ölümleri

Şişirilen savaşların yeni acılar devşirdiği algı…

Göç ve kölelik şartlarında çalıştırılan insanlar…

Her izin yaşamda bir karşılığı olmalı…

Acının ve sevincin

Döngüden çıkarılan derslerin bir karşılığı…

Bireyin kendini tam anlamıyla kırılgan hissettiği bir yılı geride bıraktık…

Tüketim alışkanlığının yeni kişilikler yarattığı bir yılı

Sanal dünyanın gerçeği kamufle ettiği, bilgi kirliliğinin sıradanlaştığı bir yılı…

Sözcüklerin çakışmaktan sıkıldığı bir yıl…

Hemen herkesin, hemen her şeyi incitip acıtabildiği bir yılı…

Bir zaman sonra, neye doğru yürüdüğünü unutuyor insan…

Hangi gölgenin hangi adımlarıyla?

Dilimize yapışan cümlenin hangi yapısıyla?

Klavye çağı bu, herkes her şeyleşiyor belki o…

Sadece bir yılın değil çağın hastalıklı rolü belki…

Maskenin ve gerçeğin daha ötesi

Bilginin çok ötesi…

Ama her şeye rağmen bir fısıltıya kulak kabartmak var…

Bir yaprağın hışırtısı, bir karıncanın telaşı…

Zamanı durduramasak da, hayatın neresine sırnaştığımız çok önemli…

Hangi sese nasıl karşılık verdiğimiz…

Mühim olan biriktirdiklerimiz…

Küçücük tebessümler, karşılık beklemeyen dokunuşlar

Renkler ve sesler…

Gökyüzüne uzanan çılgın uçurtmalar

Bizi yaşama bağlayan karşılaşmalar

Döngüye eklemlenmiş halka

Elekten geçirilmiş kahkaha…

“Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu. 

Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten. 

Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın…” diye ekliyor Borges

Çünkü her şeye rağmen, sağlıklı bir gezegenin, sağlıklı bireylerini yetiştirmekle; ötekileştirmeyen ve insanca değerlerin ortaklaştığı yeni kuşaklar yetiştiren bireyleriyle; her renkten canlının kucaklaştığı bir yılın umudunu taşıyabiliriz…

Exit mobile version