Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yenidoğan çetesi davasında 3 tahliye

İstanbul’da yeni doğan bebeklerin ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç

İstanbul’da yeni doğan bebeklerin ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla yargılanan “Yenidoğan çetesi” davasında yeni bir gelişme yaşandı. 19’u tutuklu 57 sanığın yargılandığı dosyada 3 hemşire tahliye edildi. Mahkeme, adli kontrol şartlarıyla serbest bıraktığı sanıkların yurt dışına çıkışını yasakladı.

İstanbul’da, ağır hasta yenidoğan bebekleri, önceden anlaşmalı özel hastanelerin yoğun bakım servislerine yönlendirdikleri ve bu yolla hem ölüm vakalarına neden oldukları hem de yüksek miktarda haksız kazanç sağladıkları iddia edilen sağlık çalışanlarının yargılandığı davada önemli bir gelişme yaşandı. Mahkeme, 3 hemşirenin tahliyesine karar verdi.

Tahliye edilenler arasında üç sağlık personeli yer aldı

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, tutuklu sanıklardan Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar ve Nigar Kubilay adli kontrol şartlarıyla tahliye edildi. Mahkeme, bu isimler hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve belirli günlerde imza atma zorunluluğu içeren tedbirlerin uygulanmasına hükmetti.

Avukatlar: Örgüt bağlantısı yok, sadece yönlendirme var

Tutuklu sanıklardan Gıyasettin Mert Özdemir’in avukatı, müvekkilinin yalnızca maddi menfaat gözeterek hasta yönlendirdiğini, örgüt bağlantısının olmadığını savundu. Diğer sanık Tuğçe Toptemel’in avukatı ise, müvekkilinin bir yıldır hukuka aykırı şekilde tutuklu bulunduğunu ve delil karartma şüphesinin ortadan kalktığını dile getirerek serbest bırakılmasını istedi.

Mahkeme heyeti, ara kararında sadece üç hemşirenin tahliyesine hükmederken, 16 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Ayrıca bazı tutuksuz sanıkların adli kontrol şartlarının kaldırılmasına da hükmedildi. Tüm duruşma tutanaklarının Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi yönünde de karar alındı.

İddianame: SGK’den yüksek ödemeler alındı, hastalar kandırıldı

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, Dr. Fırat Sarı’nın başında olduğu bir suç örgütü yapısına dikkat çekiliyor. Sanıkların amacı, yönettikleri hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini SGK sisteminden ayırarak hasta doluluğunu manipüle etmek ve SGK’den maksimum ücret almak. Sanıkların, bebeklerin sağlık durumunu gerçekte olduğundan daha ağır gösterdiği ve bu sayede yatış süresini uzatarak SGK’den fazladan ödeme aldığı belirtiliyor. Ayrıca, hastaların ihtiyaçlarına göre değil, örgüt üyelerinin maddi çıkarına göre hastane seçimi yapıldığı da iddianamede yer aldı.

Ceza talebi: Yüzlerce yıl hapis isteniyor

İddianamede, başta Dr. Fırat Sarı ve Dr. İlker Gönen olmak üzere, bazı sanıklar hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 582 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir için ise suç örgütü kurmak da dahil olmak üzere toplam 589 yıla kadar ceza istendi.

Yeni iddianameler ana dosyayla birleştirildi

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ek iddianamede, 13 sanığın daha yer aldığı belirtildi. Bu dosya, mevcut 57 sanıklı ana davayla birleştirilerek tek dosya haline getirildi. Ayrıca, davaya bakan savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in dosyası ayrıldı. Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da ise 1 hastanenin ruhsatı iptal edildi. Bu hastanelerde tedavi gören bebek ve hastalar, ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edildi. Bu gelişme, davanın sağlık sistemine etkisini gözler önüne serdi.