Gündem değiştirme konusunda uluslararası bir yarışma düzenlense, birinciliği AKP’nin kazanacağından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Zira AKP ne zaman başı sıkışsa, ne zaman oy oranında aşırı bir düşüş başlasa, hemen buna neden olan olayları ve konuları unutturmak için bir gündem değişikliğine gider.
Gerçekle hiçbir alakası olmayan, günümüz politikasını uzaktan yakından ilgilendirmeyen amiyane bir tabirle kel alaka bir konuyu, bir olayı, bir fotoğrafı ortaya atar ve böylece gündemi değiştirmek suretiyle var olan olumsuzlukları unutturmaya, AKP gemisini batmaktan kurtarmaya çalışır.
Yıllar yılı bunun birçok örneği görüldü ve yaşandı.
Son örnekte İsmet İnönü’nün elinde güya Türk bayrağı değil, Amerikan bayrağı olduğunu gösteren bir resmi gündeme taşımak suretiyle, CHP’nin ve onun tanrının rahmetine kavuşmuş genel başkanı İsmet İnönü’nün ABD’ci olduğunu söylemek suretiyle yine gündem değiştirilme yoluna gidildi.
Öncelikle bir hususu belirtmekte yarar vardır: Bu iktidar ne zaman başı sıkışsa, kurtuluşun onu saygıyla anmak, onun yüceliğini belirtmek ve onun eserlerini savunmakta olduğunu anladıkları an, hemen Atatürk’e sarılır ve kısa bir süre için ondan medet umma yoluna gidiyor.
Yine bu iktidar ne zaman köşeye sıkışsa, hele hele anamuhalefet partisi olan CHP’nin söylemleri ile kendisinin oy kaybına uğramasına neden olan bir durumun ortaya çıktığını görse, hemen tek parti dönemindeki CHP’ye, kurtuluş mücadelesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silah ve yol arkadaşı olan, genç Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük katkıları bulunan ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin 2. Cumhurbaşkanı olarak bu ülkeye çok şey kazandırmış bulunan İsmet İnönü’ye karşı haksız, yersiz ve gerçekle bağdaşmayan suçlamalarda bulunma yoluna gider.
İki ayyaş denildiği hala belleklerde.
Camilerin depo yapıldığı, hatta tekel ürünlerinin bu camilere depo edildiği yolundaki söylemler, CHP döneminde namaz kılacak cami bulunmadığına dair iddialar.
İkinci dünya savaşında insanlarımızın aç ve perişan olduğuna yönelik suçlamalar.
İsmet İnönü’nün lüks içinde yaşadığı, beyaz trenlerle seyahat ettiği yolunda gerçekle bağdaşmayan isnatlar.
Bu örnekleri elbette ki çoğaltmak mümkündür.
Ama bu yazdıklarımızın hiçbirinin gerçek olmadığı, tarihi belgelerle kanıtlandığı halde çamur at izi kalır misali bu tür söylemler zaman zaman ortaya atılmak suretiyle CHP’yi kötülemek, AKP’yi ise kurtarmak yoluna gidilmiştir.
Şimdide İsmet İnönü’nün elinde Amerikan bayrağı ile bir ABD’li misafiri karşıladığı yolundaki gerçek dışı konuşma ile CHP’yi Amerikancı, AKP’yi ise ABD karşıtı olarak gösterme yoluna gidilmiştir.
Bu bir yana, tek parti dönemini gerçekle alakası olmayan bir şekilde ısıtıp ısıtıp gündeme taşımak kimseye yarar getirmez.
O İsmet İnönü, ikinci dünya savaşından Türkiye Cumhuriyetini ve yurttaşlarını burnu kanamadan salimen çıkartmasını bilen kişidir.
O İsmet İnönü, elinde tüm yetkiler olduğu halde genç Türkiye Cumhuriyetini çok partili yaşama geçiren, yapılan örnek bir seçimle iktidarı kendi eliyle demokrat partiye devreden kişidir.
O İsmet İnönü, ülkemize demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile yerleşmesi için gereken adımları çekinmeden atan ve bundan da başarıya ulaşılmasını sağlayan kişidir.
İşte böylesi bir tarihi şahsiyeti, elindeki Türk bayrağını göstermeden, sadece Amerikan bayrağını göstermek suretiyle Amerikancı olarak tanıtmanın kime ve nasıl yararı olabilir? Hele hele bunu söyleyenlerin BOP eş başkanı olduğunu iftiharla söylediği tüm tazeliği ile belleklerde iken…
Bu tür davranışlar olsa olsa haksız yere suçlanan kişiyi daha da yüceltir. Meşhur bir söz vardır: Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr-û kıymetten. İnönü her geçen gün milletin gözünde daha da büyüyor, yüceliyor, değer kazanıyor.
Acaba bu gerçekdışı suçlamalarda bulunanlar herkesi kör, alemi sersem mi sanıyorlar…
nabiinal@hotmail.com