Yıldız Tozu

Sayısal bir denklemin çözümsüzlüğüne, ucu açık bir tebessüm sığdırmalı… Telaşı olmayan bir umut… Karmaşık bir sözcüğe basit bir karşılık bulmalı örneğin… Bir acının, bir sevincin aritmetiğine dokunmalı… Gündem tükenmez Esnemez Geride kalmaz… Odaklanmanın neredeyse imkânsız hale geldiği bir karmaşa… Doyumsuz ve kolaycı bireylerin topluma sırnaştığı kötücül bir çağ… Yaşamayı öğrenmek diye sıradan bir kımıldamaya kulak […]

Sayısal bir denklemin çözümsüzlüğüne, ucu açık bir tebessüm sığdırmalı…

Telaşı olmayan bir umut…

Karmaşık bir sözcüğe basit bir karşılık bulmalı örneğin…

Bir acının, bir sevincin aritmetiğine dokunmalı…

Gündem tükenmez

Esnemez

Geride kalmaz…

Odaklanmanın neredeyse imkânsız hale geldiği bir karmaşa…

Doyumsuz ve kolaycı bireylerin topluma sırnaştığı kötücül bir çağ…

Yaşamayı öğrenmek diye sıradan bir kımıldamaya kulak vermeli belki…

Yaşamak…

Çölde garipsenmeyen bir uğultu ya da insanlar arasında bir yalnızlık

Sesin bir rengi olmalı, sözcüğün de bir ritmi

Ayıklanan metinlerle, neyin doğru neyin yanlış olduğuna bakılmaksızın, herkes herkesin karşılığı ve herkes herkesin derdine devaymış gibi yaşıyor…

Doğanın hiçbir kaygısı yokmuş gibi…

Sersem öfkelerin acı devşirdiği bir umarsızlık…

İnsanlar dalgın yürümek zorundaymış gibi…

Bezgin ve umarsız

Ama yine de sayısal bir denklemin kalıbına birkaç umut sığdırmalı…

Sadeliği elden bırakmadan, telaşı olmayan bir umut…

Yeter ki algılar kör olmasın…

İnsanlık, yüreğiyle okumayı öğrensin…

Yaşamayı rakamla ifade etmesin örneğin

Bir milyonluk daire diyeceğine, ne güzel bir balkonu var desin…

Beş yüz binlik araba diyeceğine…

Ama istatistik önemli…

Yüzlerce vaka, binlerce çocuk, on binlerce öğrenci, yüzbinlerce işsiz…

İnsan kendine ve çağına sağır olmamalı…

Milyonlarca yıldızdan sadece birinde yaşadığı bu karmaşayı, durup dinlemeli…

Susup anlamalı

Klavye tuşlarına yığılan o sarsıntıyı soğutmalı…

İnsanın tebessümüne değil, gezegenin bir kaç “Like” ile döndüğüne şaşmalı…

Birkaç kızgın surat ve birkaç kalp simgesi…

Bana kalsa her kelebek en az birkaç tırtıldan sorumlu olmalı…

Tıpkı gecenin gündüze olan sorumluluğu gibi…

Kişinin kendini yargılaması zordur…

Yüreğini hazırlayacağı bir konağı yoktur çünkü…

O yüzden rakamları bir kenara koyup yaşamayı öğrenmeli…

Evrenin sonsuzluğunun bir anlamı olmalı…

Karantina sözcüğünün bir anlamı

Sosyal mesafenin…

Enfekte teriminin

Ve çok ilginç ama pozitifin…

İnsanın insana ve tüm canlılığa karşı rakamlarla ifade edilmeyen bir sorumluluğu olmalı…

Sistemler üstü bir sorumluluk

Kurallar üstü bir sorumluluk

Yasaklar üstü…

Yaşamayı ve yaşatmayı öğrenen bir iki adımı olmalı…

Murad DEMİRKOL

Exit mobile version