Ülkenin kaderini belirleyecek olan 24 Haziran seçimlerine az bir zaman kaldı.
Bilindiği üzere 24 Haziran’da Türkiye’nin geleceği oylanacak. Yani sadece milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimi yapılmayacak. Bunların üstünde en önemlisi olan parlamenter sisteme yeniden dönülüp dönülmeyeceği konusu da oylanacak.
Cumhur ittifakını oluşturan iki parti ve birkaç yüz bin oyları için onlara eklenmiş görünen partiler, parlamenter rejimin sonlanmasını ve tek adam yönetiminin ülkede egemen olmasını istediklerini açık bir şekilde gündeme getirmektedirler. Millet ittifakı ve diğer muhalefet partileri ise parlamenter rejime dönülmesi konusunda görüş ve kararlılıklarını sık sık dile getirmişlerdir.
Seçim çalışmalarının hızlandığı ,mitinglerin ve toplantıların yoğunlaştığı bir döneme girilmiş bulunulmaktadır.
Yapılan anketlerde kararsız seçmenlerin sayılarının azımsanmayacak kadar çok olduğu görülmektedir.
Gerek kararsız seçmeni aydınlatabilmek ve gerekse parlamenter rejime dönülmesini gönülden isteyen kararlı seçmenleri de yüreklendirebilmek için, millet ittifakını oluşturan partilerin 24 Haziran’dan sonra parlamenter sisteme dönüş için, izleyecekleri yol haritasını kamuoyuna açıklamalarında büyük yarar olacağı kanısındayız.
Bu doğrultuda geçtiğimiz günlerde CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklama ile iyi parti genel Başkanı Meral Akşener ile iyi parti genel sekreteri ve sözcüsü Aytun Çıray’ın açıklamaları oldukça dikkat çekici ve umut verici olmuştur.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, parlamenter sisteme geçiş hazırlıklarının seçim öncesinden başlatıldığını ve bu konuda bir mutabakat metninin bile hazır olduğunu dile getirmiştir.
Belirlenen ilkeler çerçevesinde, yeni bir anayasa hazırlanması dahil parlamenter sisteme yeniden dönüş için yapılması gerekenlerin, millet ittifakına dahil olanlarla birlikte hazırlanması yolunda önemli adımlar atılmıştır.
Gerek Akşener’in gerekse Aytun Çıray’ın açıklamaları da bu doğrultudadır.
Yani 24 Haziran’dan hemen sonra, meclis çoğunluğu elde edildiği ve Cumhurbaşkanlığı makamı da millet ittifakına mensup adaylardan biri tarafından kazanıldığında, hemen kolların sıvanarak parlamenter sisteme yeniden dönüş için nelerin yapılabileceği şimdiden kamuoyuna açıklanmalı ve bir tür taahhütte bulunulmalıdır.
Tıpkı CHP genel sekreteri ve parti sözcüsü Bülent Tezcan’ın dediği gibi 24 Haziran sonrası için bir manifesto hazırlanmalı ve kamuoyuna bu manifesto deklare edilmelidir.
24 Haziran’da sandığa giderek oyunu kullanacak seçmenin millet ittifakına veya bu ittifakın dışında olmakla birlikte aynı görüşü savunan partilerden birine oy verdiği takdirde, bunun aynı zamanda parlamenter rejime dönüş için kullanılan bir oy olduğuna kanaat getirmesi gerekir.
Eğer bu konuda seçmen inandırılır, çizilen yol haritası seçimden öce açıklanmak suretiyle tek adam yönetimine karşı olanların birleşmesi ve yüreklendirilmesi sağlanırsa, bilinmelidir ki millet ittifakı ve onlarla aynı doğrultuda hareket edeceği bilinen diğer muhalefet partilerine verilecek oylar daha da artacak, muhalefet kanadı daha büyük bir oy oranı ile hem parlamentoda çoğunluğu sağlayacak, hemde Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaktır.
Yeter ki bu fırsat kaçırılmasın ve ortaya çıkan bu imkân heba edilmesin.
Önümüzde çok kısa bir süre var. Seçim çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. Ama parlamenter sisteme dönüşü sağlayacak yol haritasının çıkartılıp kamuoyuna sunulması için ayrılacak bir zamanın olması gerekir. Ayrılacak zaman bilinmelidir ki heba edilmiş olmayacak, aksine tek adam yönetimine karşı olanlar için büyük kazançlar sağlayacaktır…
nabiinal@hotmail.com