Bereketlidir Zeytin Ağacı…
Ölümsüz ve yiyeceklerin ana maddesidir.
“Cenâb-ı Hak, Tîn Sûresinde incir ve zeytine yemin eder.”
“Andolsun o incire, o zeytine” diye başlar ve sebebi; o iki meyvenin çok mübarek ve faydalı olmasıyla birlikte yaratılışlarındaki dikkate değer çok şeyler bulunmasıdır.
….
Zeytinliğimiz Atalarımızdan mirastır bize. Doğal olarak Zeytin/Zeytinlik/Zeytincilik hayatımın bir parçası, çocukluktan bilirim ve halen zevkle ilgileniyorum.
Topladıktan sonra ağaçlar budanır. Yağmurlar başlayınca her ağaç gübrelenir. Toprağı sürülür.
Kuruyan ağaç olursa, hemen yerine yeni bir fidan dikilir.
Ailece, komşularla ve akrabalarla karşılıklı yardımlaşarak zeytin toplarız.
Toplama zamanı da en zevklisidir. Toplumsal ortak malı gibi heyecanla toplanır zeytin ;
kimisi ağacına çıkar eliyle koparır, kimisi bir uzun dal ile çırpar. Kimisi plastik tarak ile tanelerine en az zarar vererek tarar gibi toplar taneleri…
2- 3 metre iskeleler de var. Üstüne çıkar hem koparır hem çırparsın. Hiç kaçarı yok zeytin tanesinin, ağaç ne kadar uzun ve geniş olsa da yine de son taneyi koparmak bir hırs olur. Çünkü, başlayınca hızlanıyorsun. Ayrıca, zeytin çok kıymetli olduğu için bırakamıyorsun bir tanesini bile…
Zaten tane tane kasa doluyor ya, bu nedenle her tanesi kıymetlidir.
Zeytin toplama hazırlığı günler öncesinden başlar. Toplamaya gitmeden bir gün önce toplama malzemeleri ile yemekler de hazırlanır.
Ertesi sabah Zeytinliğe erken gidilir.
Zeytinlikte çalışırken yiyecek içecek yerinde, orada yenir. O gün içinde toplamaya başlayınca bırakamıyorsun, orada hep birlikte açıyorsun sofrayı, çalışıp yorulmuş, terlemişsin…
Ne keyiflidir Zeytinlikte hep birlikte yemek yemesi, üstüne Çay içmesi…
Son yıllarda Zeytin toplama ayrı bir anlam kazandı. Cep telefonları ve Sosyal medya varlığıyla foto, video paylaşımları ayrı bir renk katıyor.
Ne güzel anılardır mazide kalan Zeytin toplamaları…
Anne-Baba, Nene-Dede, hala, teyze kalmayınca, onların tebessümleri, gülücükleri ve sevinçleri hatıra kaldı.
Bu şekilde ailecek kalabalık, fıkra ve kısa hikayelerle, dedikoduyla güle oynaya zeytin toplanırdı.
Yine sohbet, muhabbet ile topluyoruz.
Bir klasik iştir Zeytin ;
her ay ağaçları kontrol edersin. Sonbaharda yeşillenir Zeytin taneleri, iri olanlardan günde, haftada biraz biraz toplar “yeşil Zeytin” yaparsın. Hafif kararıp siyahlaşmaya doğru olunca erken hasat için yine ağaçlardan ayıklar toplarsın, bu da “yeşil Zeytinyağı” olur.
Kasalarla, küfeyle, sepet ile fazla doldurmadan, topladığını aynı günde fabrikaya götürür “Zeytinyağını” alırsın.
En son artık kışa girildiğinde Zeytinler ağacında siyahlaşmış olgunlaşmıştır. Hepsini toplar, bir kısmını Sele Zeytin yapmak için ayırırsın. Tuzlayıp güneşte bekletirsin…
Zeytinyağı için ayırdığını da Zeytinyağı fabrikasına götürürsün. Aileye yetecek kadar depolanır. Toplamada yardım edenlere bir miktar dağıtılır. Hediye edilecekler ayırılır. Fazla kalırsa satılır.
…
Bunları Aile büyüklerimizden öğrendik.
Gelenek devam ediyor…
Babamın 40 Zeytin Ağacı…
Zeytinliklerimize ek olarak;
Rahmetli Babam 1990’lı yılların ortalarında 600 m2’lik boş arsa’ya 40 Zeytin Ağacı dikti ve boş arsayı “YEMYEŞİL ZEYTİN Bahçesine” çevirdi.
Ama, hiç kolay olmadı. Zeytin yetiştirmek doğası gereği meşakkatli iştir.
Zeytinciliği bilmek, deneyim sahibi olmak ve çalışıp sürekli kontrol etmek gerekiyor.
Zeytin fidanı dikilecek yerin kazılması,
O çukurun ortalama 1m.×1m. Ve derinliğinin de ortalama 70cm. Olması lazım. Fidanı dik yerleştirilip, yumuşak toprakla gübreleyerek kapatmak ve hemen sulamak şarttır. Ertesi gün yine bakacaksın…
Günlük, haftalık kontrol, bu arada dik durması, rüzgârdan veya herhangi bir olumsuzluktan etkilenmemesi için Fidanı tahta çit ile çevirip bir iple sarmak gereklidir. Ayrıca, bahçeyi korumak için etrafını duvar veya demir tel ile çevirmek zorunludur.
Kuruyan fidanlar da olabilir. Bunların yerine yenisi mutlaka dikilir.
Fidanlar 2-3 yılda kendine gelir. Meyve vermeye başlar.
Kazma-sürme, gübreleme ve budama her yıl yapılır.
…
Kurak yaz aylarında rahmetli Babamın Zeytin ağaçları için nasıl telaşlandığını, parasıyla su getirttirip yapraklarından başlayıp suladığının canlı şahidiyim. Ama, bir de sonbaharda Zeytin taneleri ağacında olunca Babamın gözlerinin güldüğüne de şahit oldum.
…
40 ağacın gölgesi bile yeterdi. 40 Zeytin Ağacı yaz kış yeşillendi, çevreyi yeşillendirdi. Havayı temizledi…
20 yıl geçmişti ve genç Zeytin ağaçlarının her biri 15-20 kg Zeytin veriyordu.
Basit bir hesaplama ile:
40 zeytin ağacı ×15kg verirse= 600 kg.
100 kg Siyah ve Yeşil Zeytin.
600-100=500 kg.
500÷5= 100 kg Zeytinyağı.
Afiyet olsun.
Yıllık;
100 kg Siyah-Yeşil Zeytin,
100 kg Zeytinyağı.
Ölümsüz Zeytin Ağacının sonsuz verimidir.
Gerisini siz düşünün…
Zeytin Ağaçlarını bizlere miras bırakanları, Atalarımızın hepsini başta Anne-Babamı rahmet ve minnetle anıyorum.
Bu kadar zamanda emekle,
zahmetle,
masrafla yetiştirilen,
Zeytin Ağaçlarını kesmek, yok etmek ne demek?
YAZIK DEĞİL Mİ?
ZEYTİN AĞACINA KIYILIR MI?
Zeytin Ağaçları kıymetli bir değer,
Milli Servet ve Büyük bir HAZİNEDİR.
DAHA ÇOK ZEYTİN FİDANI DİKMEK GEREKİRKEN,
BU ZARAR, ZULÜM, KIYIM, KATLİAM
DEĞİL Mİ?
YORUMLAR