Zihni iyileştiren bir yolculuk var mı?

Zamanın taşıyıcısı olan, hayatı anlamlandıran bir yolculuk… Taşkın bir çağın pençesindeyiz sanki… Bizi bir yerden bir yere savuran Duygularımızı her alanda kolaylaştırmış gibi görünse de, ruhumuza hükmeden bir çağ… “Bize yaşanmamış gibi gelen çocukluk yıllarımızda, çok sevdiğimiz bir kitapla geçirdiğimiz günler kadar dolu dolu yaşanmış başka bir zaman belki yoktur…”i diye yazmış Proust Taşkın bir […]

Zamanın taşıyıcısı olan, hayatı anlamlandıran bir yolculuk…

Taşkın bir çağın pençesindeyiz sanki…

Bizi bir yerden bir yere savuran

Duygularımızı her alanda kolaylaştırmış gibi görünse de, ruhumuza hükmeden bir çağ…

“Bize yaşanmamış gibi gelen çocukluk yıllarımızda, çok sevdiğimiz bir kitapla geçirdiğimiz günler kadar dolu dolu yaşanmış başka bir zaman belki yoktur…”i diye yazmış Proust

Taşkın bir çağın pençesindeyiz sanki…

Yokluk

Yoğun çalışma temposu…

İş kaygısı

Ve geride kalanların dünyası hüzünle örülü…

İSİG Meclisi, Eylül ayına ilişkin hazırladığı iş kazaları raporunda en az 175 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

“İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Eylül ayı iş kazaları raporunu yayımladı.

Rapora göre, Eylül ayında en az 175 işçi yaşamını yitirdi. Raporda, yılın ilk 9 ayında ise en az bin 674 işçinin hayatını kaybettiği kaydedildi.

Raporda, Eylül’de yaşamını yitiren işçilerden 153’ünün ücretli, 22’sinin ise kendi nam ve hesabına çalışan kişiler olduğuna yer verildi.

İş kazalarında ölenlerin 18’inin kadın işçi,

157’sinin ise erkek işçi olduğu belirtilen raporda,

Kadın işçi ölümlerinin tarım, ticaret, eğitim, büro ve sağlık iş kollarında gerçekleştiği kaydedildi.

Raporda, Eylül’de yaşamını yitiren 5 kişinin mülteci işçi,

5’inin de çocuk işçi olduğu paylaşıldı…”

Hemen her şeyi hoyratça tüketiyoruz…

Kolayca erişip tüketme hastalığı bu…

Yaşamı, tebessümü,

Canlı cansız her şeyi…

Doğayı ve canlıyı ama öteki olanı özellikle…

“Geçmiş yok olup gitmişti, geleceği düşlemek olanaksızdı. Ondan yana olduğuna güvenebileceği tek bir insan kalmış mıydı acaba?…”ii diye yazmış Orwell

Garip ama en kötüsü yığınlaşma hali

Adımlarımız yalpaladığında, yaşadığımız her saniye geçmiş zamandır aslında…

Ufalanan zihnimizin kaçınılmaz sanrısı…

Yürüdüğümüz sokaklar, neşeli kahkahalarımız, renkler, kokular,

Bir yaşam örgüsü

Geçmişi ya da geleceği içimize işleyen çığlık…

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Eylül 2021 Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Rapora göre Eylül ayında en az 26 kadın ve dört çocuk öldürdü.

“Platformun raporunda Eylül ayında 26 kadın cinayeti işlendiği ve 19 kadının şüpheli şekilde ölü bulunduğu kaydedildi.

Öldürülen 26 kadından 16’sının hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemezken

10’u boşanmak istemek,

Barışmayı reddetmek,

Evlenmeyi reddetmek,

İlişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile öldürüldü…”

Şairin dediği gibi;

“Dilinin ucunda yalnızca kendi adın…”iii

iMarcel Proust, Okuma Üzerine, Çev: Işık Ergüden, Notos Kitap
ii1984, George Orwell, Çev: Celal Üster, Can Yayınları
iiiSonrası Kalır 1 (Bütün Şiirleri), Edip Cansever, Yapı Kredi Yayınları

Exit mobile version