Kaşıkçı, TBMM’de, Hatay’daki Türk ve Suriyeli öğrencilerin karma eğitim sıkıntılarını dile getirdi.
Hatay MHP Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda (TBMM) gündem dışı söz alarak, ilimizde, özellikle Reyhanlı ve Antakya’da gözlenen “Türk ve Suriyeli” öğrencilerin karma eğitim uygulamasında yaşanan sıkıntıları dile getirdi.
Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, ilimiz Hatay’da 442 binin üzerinde Suriyeli misafir bulunduğunu kaydeden Kaşıkçı, şunları söyledi:
“Türkçe eğitimini tam olarak almayan göçmen öğrenci ile ana dili Türkçe olan çocuklarımızın aynı sınıf içerisinde, aynı müfredata tabi tutulması, beraberinde zincirleme problem-lerin doğmasına yol açmaktadır. Türkçe bilmeyen veya Türkçesi zayıf olan bir göçmen öğrenciyle, ana dili Türkçe olan bir öğrencinin aynı sınıfta, aynı müfredata tabi tutulması sizce ne kadar doğru?”
Hatay genelinde 442 bin 322 öğrencinin öğrenim görmekte olduğunu belirten Kaşıkçı, “Bu sayının 66 bin 995’ini göçmen öğrenciler oluşturmaktadır. Göçmen öğrencilerin yoğun olarak öğrenim gördükleri ilçelerin başında ise Kırıkhan, Reyhanlı, Kumlu, Antakya, Altınözü ve Yayladağı ilçelerimiz gelmektedir. Bu ilçelerde, özellikle LGS sınav sonuçlarına bakılırsa, başarı sıralamasında önemli ölçüde bir düşüş olduğu görülecektir” dedi. Türkçeyi anlayıp ve konuşabilmenin göçmen öğrenciler için 1’inci sınıf eğitimine başlamanın ana şartı olması gerektiğini vurgulayan Kaşıkçı, “Göçmen öğrenciler, okul öncesi bir programla, Türkçe anlayabilme ve konuşabilme seviyesine getirilmelidir. Bunun yanı sıra, okul öncesi Türkçe eğitimi alamayan Suriyeli öğrencilerin, Milli Eğitim’e bağlı okullarda, ancak karma değil, ayrı sınıflarda öğrenim görmesi sağlanmalıdır. Her yıl sonunda yapılacak seviye belirleme sınavında başarılı olan öğrenciler ise Türk öğrencilerle karma sınıfa alınmalıdır.”
Bu konunun sadece Hatay için değil; Kilis, Gaziantep ve Şanlıurfa illerini de içerisine alan bölgede, tüm öğrenci velilerinin ortak bir problemi olduğunu söyleyen Kaşıkçı, “Türkçe bilmeyen göçmen öğrenciyi 1’inci sınıfa alıyoruz. Bir Türk öğrenci ile aynı müfredatı uyguluyoruz. Hem Türk öğrenciyi geride bırakıyoruz, hem de göçmen öğrencinin eğitimi noktasında istediğimiz seviyeye gelemiyoruz” şeklinde konuştu.
-Cemil Yıldız-