Unutulmaya yüz tutmuş el sanatları yeniden tanınmaya başladı
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay’da, mozaikten hasır örgüye, yakma resimden ipek dokumaya kadar unutulmaya yüz tutmuş birçok el emeği göz nuru eser, El Sanatları Müzesi’nde sergileniyor.
Başta dünyanın en büyük arkeoloji müzeleri arasında gösterilen Hatay Arkeoloji Müzesi ve Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi ile Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi, Tematik Tarım Müzesi, Şehir
Antakya Belediyesi tarafından yaklaşık 10 ay önce iki katlı tarihi bir evin restore edilmesiyle açılan müzede, kentin tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra unutulmaya yüz tutmuş ipek dokuma, yakma resim, hasır örgü, mozaik işleme, cam üfleme, ahşap oyma gibi yöntemlerle yapılan pek çok eser sergileniyor.
Açıldığı günden bu yana yaklaşık 9 bin kişiyi ağırlayan müzede ziyaretçiler, unutulmaya yüz tutmuş yaklaşık 800 parça eseri görme imkanı buluyor.
-Yaşayan bir kültür merkezi-
Ziyaretçilerini zaman yolculuğuna çıkaran El Sanatları Müzesi, şiir ve müzik dinletisi gibi kültürel faaliyetlere de ev sahipliği yaparak “yaşayan kültür evi” görevi görüyor.
Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz, sosyal belediyecilik anlamında önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Toplam 13 medeniyete ev sahipliği yapan Hatay’da birçok müzenin olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Kadim şehrimizin turizmine, kültürüne katkıda bulunmak ve kentimizi en iyi şekilde tanıtmak adına belediye olarak böyle bir müze oluşturduk. Müzemize gelen ziyaretçilerimiz kentimizin ipek böcekçiliği anlamında dokuma sanatını, cam üfleme sanatını, mozaiğini görebilecekler. Burada amacımız, aynı zamanda bu el sanatlarının duayeni olmuş sanatçılarımızı biraz daha farklı yönlerden tanıtmak. Burada sadece el sanatlarını sergilemek değil, burayı yaşayan bir kültür müzesi haline getirmek istiyoruz.”
-Kadınların ele emeği var-
Ziyaretçilerden Filiz Şahin (32) de Yozgatlı olduğunu ancak Fransa’da yaşadığını, Hatay’a da gezmek için geldiğini söyledi.
Hatay gezisi sırasında ilk kez el sanatlarının sergilendiği bir müzeyi görme imkanı bulduğunu belirten Şahin, “Çok güzel bir müze, geçmişin izleri var burada. İpek şallar ve dokuma tezgahı dikkatimi çekti, her ürünün geçmiş tarihi ve olayı var, bunları yerinde görmek duygulandırıyor. Bir nevi zaman yolculuğu oluyor” dedi.
Unutulan el sanatlarını, bu müze sayesinde yeniden tanımaya başladıklarını ifade eden Alkaya, “Hatay’da birçok müzemiz var ama burası çok farklı. Biz kadınların el emekleri var burada” dedi.
-Mehmet ÖZGÜN-