6 Şubat depremleri unutulmadı
Türkiye tarihine kara bir gün olarak geçen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri, binlerce can kaybına ve büyük yıkıma yol açmıştı. Aradan geçen iki yıla rağmen, depremzedeler ve uzmanlar depremin izlerinin silinmediğini, alınan önlemlerin ise yetersiz kaldığını vurguluyor.
Bu süreçte, bilim insanları ve uzmanlar, olası yeni depremlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğine dikkat çekerken, özellikle deprem dirençli şehirlerin oluşturulmasının önemini vurguluyor.
“Depremler ebediyen devam edecek”
Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin deprem gerçeğini hatırlatarak şu sözlere yer verdi:
“Depremler sonsuza kadar devam edecek. Belki biz o günleri göremeyeceğiz ama çocuklarımız, torunlarımız yaşayacak. Onların da bizim yaşadığımız acıları çekmesini istemiyorsak, deprem dirençli şehirler inşa etmeliyiz.”
Görür, mevcut sistemin yalnızca yıkılanı eski haline getirmeye çalıştığını, ancak bunun yeni yıkımlara davetiye çıkardığını belirtti. “Eski hali deprem dirençli değildi ki. Aynısını yaparsak yine ölüm, yine yıkım yaşanacak” diyerek şehirlerin yeniden inşasında bilim ve teknolojinin esas alınması gerektiğini vurguladı.
“Deprem dirençli kent talep edin”
Uzman isim, depremlerden korunmanın en etkili yolunun, bilime dayalı kentsel dönüşüm çalışmaları olduğunu dile getirdi. Deprem dirençli bir kentin, altyapısı, yapı stoku, çevre düzenlemesi ve ekonomisiyle büyük sarsıntıları en az kayıpla atlatan şehirler olduğunu belirten Görür, şu çağrıyı yaptı:
“Şehirlerimizi bilim ve teknolojiyle dayanıklı hale getirebilirsek, binlerce can kaybını önleyebiliriz. Yeter ki halk olarak yöneticilerden ‘deprem dirençli şehirler’ talep edelim.”
Siyasetçiler ve medya hazırlıkta, halk endişeli
6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne yaklaşırken, medya kuruluşları anma ve analiz programlarıyla gündemi belirlemeye hazırlanıyor. Öte yandan, siyasi yetkililer depreme yönelik atılan adımları ve gelecek planlarını anlatırken, depremzedeler eksikliklerin hâlâ giderilmediğini vurguluyor.
Prof. Dr. Görür ise bu tartışmaların yeterli olmadığını belirterek, konunun kökten çözülmesi için zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. “Günü kurtaran çözümler yerine, kalıcı adımlar atılmalı” diyen uzman isim, toplumun bilinçlenmesi ve yöneticilerin hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Uzmanlardan çağrı: Yıkım değil, önlem alınmalı
Türkiye, tarih boyunca büyük depremlerle yüzleşmiş bir ülke. Ancak uzmanlar, önleyici tedbirlerin hala yetersiz olduğunu savunuyor. Görür’ün de vurguladığı gibi, felaket sonrası toparlanma yerine, felaketi en aza indirecek şehirler inşa etmek şart.
Yetkililerin açıkladığı kentsel dönüşüm projeleri tartışmalara neden olurken, birçok bilim insanı proje süreçlerinin şeffaf yürütülmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle, yeni yapıların bilimsel ve mühendislik kurallarına uygun şekilde inşa edilip edilmediği konusunda ciddi soru işaretleri var.
Vatandaş ne yapmalı?
Uzmanlar, bireysel önlemlerin de büyük önem taşıdığını belirtiyor. Vatandaşların yaşadıkları bölgenin deprem risk haritasını incelemesi, binalarının sağlamlığını kontrol ettirmesi ve afet çantalarını hazır bulundurması gerektiği hatırlatılıyor.
Deprem gerçeğiyle yüzleşmek yerine, önlemler alarak bilinçli hareket etmenin hayat kurtardığını belirten uzmanlar, toplumsal farkındalık çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini vurguluyor.