23 Haziran’da yapılacak olan İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimi nedeniyle, Cumhur ittifakında büyük bir panik havasının oluştuğu görülmektedir.
Yapılan çeşitli anketlerde, millet ittifakının adayı olan İmamoğlu’nun açık ara önde çıkması, cumhur ittifakını destekleyenlerin yeni arayışlara girmelerine neden olacak boyuta ulaşmıştır.
Bu nedenlerle; yeni bir propaganda yönteminin yaşama geçirilebilmesi için çalışmalar hızla yapılmaktadır.
İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi kararından sonra AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tüm ilçelerde miting yapacağı, yine MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin de mitili İstanbul’a sermek suretiyle tüm ekibi ile birlikte İstanbul’da olacağı yolunda net açıklamalar yapılmış, söylemlerde bulunulmuş idi.
Seçimin yapılmasına 10 gün kaldığı halde ne mitingden bir haber, ne de mitili sermeden.
Yapılan açıklamalar, mitingden vazgeçildiği, AKP ve MHP genel başkanlarının İstanbul seçiminde fazlaca öne çıkmayacakları doğrultusundadır.
Bu da gösteriyor ki; eğer öne çıksalar, mitingler yapsalar, mitili İstanbul’a serseler, bunun yarar yerine zarar getireceği doğrultusundadır.
Anlayabildiğimiz kadarıyla 23 Haziran seçiminde, cumhur ittifakı yeni bir strateji belirlemiştir. Buna göre cumhur ittifakı adayı Binali Yıldırım ile millet ittifakı adayı Ekrem İmamoğlu baş başa bırakılacaklardır.
Bu demektir ki; şimdiden cumhur ittifakının yenilgiyi kabul ettiği ve 23 Haziran sonrası için kendine yeni bir yol belirlemek istemesidir.
Hani meşhur bir söz vardır: Korku dağları bekletir diye.
Yine meşhur bir deyim vardır: Korkunun ecele faydası yoktur diye.
İşte bu iki özdeyiş niteliğindeki sözün geçerliliği, 23 Haziran seçimlerinde varlığını ortaya koyacaktır.
Artık cumhur ittifakını destekleyenler, kaybetmenin söz konusu olabileceğini görmekte ve kendilerini buna alıştırmaya hazırlamaktadırlar.
Cumhur ittifakının adayı olan Binali Yıldırım’a İstanbul ile ilgili projelerinin ne olduğu sorulduğunda, Cumhurbaşkanı tarafından açıklanacaktır diye yanıt vermesine karşın şimdi bu projeleri kendisi açıklama çabası içine girmiştir.
17 yıldır iktidarda olupta yapılabileceği öne sürülecek projelerin, bugüne kadar gerçekleştirilememesine karşın, cumhur ittifakı adayının, bundan sonra öne süreceği projeler kamuoyu tarafından ne denli samimi bulunacak?
Şimdi sormayacaklar mı; 17 yıldır neden bunları yapmadınız? 17 yıldır aklınız nerede idi? Elbette ki sorulacak, yanıtı da istenecektir.
Esasen cumhur ittifakı adayının elinde inandırıcı bir proje olmadığı için, millet ittifakı adayı İmamoğlu’nun projelerinden alıntılar yapmak suretiyle bir tür kopyalama yoluna gitmek istediği gelişmelerden anlaşılmaktadır.
Şimdi bütün gözler Pazar akşamı yapılacak olan iki adayın televizyon konuşmasına çevrilmiş durumdadır.
İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde gerçekleştirilecek olan buluşma, oldukça dikkat çekici olacak ve her iki adayda bu televizyon konuşmasından puan toplayarak çıkabilmek için ellerinden geleni yapacaklardır.
Hatırlanacağı üzere bu doğrultuda ilk çağrı Binali Yıldırım’a yapıldığında, tek başına karar veremeyeceğini söylemek suretiyle bağımsız hareket etme imkânına sahip olmadığını ortaya koymuş idi.
İşte şimdi gözler 16 Haziran akşamı yapılacak olan televizyon konuşmalarına odaklanmıştır.
Bu söyleşide İsmail Küçükkaya’nın bağımsız bir şekilde moderatörlüğü yapacağı inancındayız.
Bundan sonraki iş adaylara kalmaktadır.
Sinirlenmeyen, kendini strese kaptırmayan, kucaklayıcı, güler yüzlü, samimi ve inandırıcı bir tavır içerisinde hareket etmek suretiyle soruları yanıtlayacak ve toplumun beğenisini kazanacak olan aday mutlak olarak 23 Haziran seçimlerinde birkaç puan daha elde edebilecektir.
Seçime çok az bir zaman kaldı. Bekleyeceğiz ve göreceğiz…
Ama biz inanıyoruz ki; 23 Haziran’dan sonra her şey çok güzel olacak…
YORUMLAR