Umut…
Şiir
Ve bireyi düşleriyle buluşturan devasa ritim…
Hecelere ilişen sıra dışı renk demeti…
Basamakları adımlayan soluk…
Ritmik haykırış…
Nazım Hikmet 118 yaşında…
Başının üstünde sevda dizeleri…
Masmavi deniz
Yüreğini kollayan canlılık…
Onun şiirinde, memleket ve insan sevgisi için yazılanlar dolaysızdır.
Hayatın elinizden kaydığı anlarda dahi yaşamak…
Çağın çelişkileri, acıları, keskin soluğuyla sivrilmiş ve doğayla bütünleşmiştir.
Kalabalık içinde yalnızken, kendi içinize çekilme tehlikesi olsa bile, yüreğiniz okyanuslara, fırtınalara kapıldığında o tek liman olan umut, şairin olmasa olmazıdır…
“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından…” diyecek kadar.
Uzaklarda bir yerde, bir düş, geleceğe dair kanat çırpıyor…
Keskin adımların, zıt kutupların çekim yasasını kucaklayan bir çırpınış…
Çünkü şair için yaşamak, bir gerçekliktir.
Dolayısıyla, Türk şiirine lirik toplumcu gerçekçiliği, gerçek çatışkıları, doğayı, romantizmi ve bununla beraber serbest vezinle şiirde özgürleşmeyi getirmiştir…
“Özgürlük, bir masum kuştur, insanın göğüs kafesinde yaşayan…”
Yağmur tanesi gibi,
İnsandan doğaya yayılan ışık…
Yaşamak,
Doğayla paylaşmak,
Renklerin sesi olmak…
Bazen hüzün
Bazen hasret
Ama daha çok umut…
“İyi insanlar, iyi hayvanlar, iyi bulutlar hiçbir zaman kaybolmaz …” diye yazmış
Şair, doğaya gelişigüzel bakmakla yetinmez, canlıyı bilgece ele alır, filozofça tartışır.
Tarihsel olayların, acının, özlemlerin birbiriyle kaynaştığı kocaman bir çelişkidir yaşamak…
“Sevmek mükemmel iş delikanlım, sev bakalım! Mademki kafanda yıldızlı bir gece var, benden izin sana sev, sevebildiğin kadar…” diye seslenir
Nâzım Hikmet, bireysel duyarlılıkla toplumu bütünleştirmiştir…
Maddenin, titreşimin, doğanın görmekle ilişkili olduğuna dair ipuçları…
Aşka, umuda ve en imkânsız görünene yürekten bağlılık…
Toplumu çeviren dişli, bir enerji ve bir rüzgâr…
Vera’ya yazdığı şiirinde ölüme, aşka ve hatta doğuma bir aradaymışçasına seslenir…
Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana
Geldim
Kaldım
Güldüm
Öldüm…”
Murad DEMİRKOL
YORUMLAR