Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murad DEMİRKOL

İş Güvenliği

Tehlike ve risk, iş sağlığı ve güvenliğinin en öncelikli konusudur…

Tehlike, zarar verebilecek olanı tanımlar…

Örnek olarak kimyasallar, elektrik, yüksekte çalışma, gürültü, işyerindeki stres gibi…

Risk ise bu tehlikelerin zarar verme ihtimalini ifade eder.

Örneğin yüksekte çalışmak bir tehlike iken, yüksekten düşmek risk olarak değerlendirilir.

Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmanın ilk adımıysa, risk değerlendirmesi yaparak, tehlike ve riskleri belirlemektir.

Dünya geneline baktığımızda meslek hastalıkları sebebiyle yılda 2 milyonu aşan ölümlerden söz ediliyor… İş kazaları nedeniyle ise yılda üç yüz binin üzerinde ölüm gerçekleştiği rapor ediliyor…

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Haziran ayı raporunda ise ülkemizde en az 188 işçinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini bildiriyor…

”İşyeri Tehlike Sınıfları Listesi’‘ne göre, ”Çok tehlikeli” sınıfında yer alan işyerlerinden bazıları şöyle sıralanır:

Taş kömürü çıkarımı

Kumaş ve tekstil ürünlerini ağartma ve boyama hizmetleri

Derinin tabaklanması ve işlenmesi, kürkün işlenmesi ve boyanması

Sanayi gazları imalatı
Boya maddeleri imalatı
Kibrit imalatı
Tutkal imalatı
Cam ve cam ürünleri imalatı
Gemi ve tekne yapımı
İnşaat sektörü ve liste uzadıkça uzar…

Çok tehlikeli ya da tehlikeli, her çalışma alanı bir iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorundadır lakin bu danışmanlığın işverence ne kadar dikkate alındığı meselesi asıl sorun…

İş güvenliği uzmanı ücretini ödeyen OSGB veya işveren karşısında ne kadar bağlayıcı olabilir?

Hangi riski nereye kadar tanımlayabilir?

Hangi tehlikenin farkındalığını öne çıkarabilir?

İş güvenliği uzmanları ağır bir yükün altında…

Çoktan seçmeli bir sınavı geçip, iş bulma sancısıyla kıvranan ve işçinin güvenliğini düzenlemekle görevli uzman, herhangi bir mesleki sınıflandırma olmadığı için; inşaat, maden gibi, daha önce şantiyesini dahi görmediği iş kollarında çalışmak zorunda kalıyor…

Lakin en önemli sorun iş sözleşmesi ile işverene bağımlı olarak çalışılması…

Bu durum uzmanın sağlıklı kararlar almasını ve bağımsız hareket etmesini engelliyor…

Her ne kadar 6331 sayılı iş kanunu, uzmana bazı yetkiler verse de, çoğu zaman maaşlarını karşılayan işvereninin faaliyetini sorgulayacak bir yetkinlik icra edemiyor…

İş güvenliği uzmanlarının görev ve sorumluluklarının daha bağlayıcı bir çalışmayla tanımlanabilmesi gerekiyor…

İş güvenliği uzmanının işverene ait olan ücret ve iş sözleşmesi bağımlılığı ortadan kaldırılmalı…

Murad DEMİRKOL

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER