COVİD GÜNLERİNDE SEYAHAT GÖZLEMLERİM

Covid vakıalarının artış gösterdiği ve tedbirleri azalttığımız şu günlerde; İstanbul, Ankara ve Gaziantep seyahatlerim başta olmak üzere, genel gözlemlerimi kaleme almak istedim.

İlk bakışta, “bu durumda böylesi yoğun bir seyahat programına ne gerek var” diye tepki gösterenler olabilir. Eleştirileri hoşgörü iler karşılarım. Fakat bunların keyfi programlar olmadığını ifade etmek isterim.

Covid ile beraber hayatımızda ciddi değişiklikler oldu. Öncesinde evlere kapandık. Fakat insan tabiatına ve ekonomiye aykırı bu tedbirin uzun süreli olmayacağı anlaşıldı. Sosyal hayat; sosyal mesafe, hijyen ve maskeler ile sürdürülmekte. Fakat alınması gereken tedbirleri maalesef yapılması gerektiği gibi uygulamıyoruz.

Nişanlar ve Düğünler
Kamu kurumlarımızca nişan ve düğünlerin nasıl yapılması gerektiği belirtilmekte. Maske, sosyal mesafe, dezenfektan gibi hususların uygulanması gerekmekte. Fakat bu tedbirleri daha çok kişinin uygulaması gerekmekte. Tabii tedbirlerin çok yerinde uygulayanlar da var, mesafeyi koruyan, hijyene dikkat edenler. Ama bunlar son derece az sayıdadır.

Uçaklar ve Havaalanları
Hafta içerisinde, Türk Hava Yolları ile İstanbul-Ankara-Hatay uçuşları gerçekleştirdim. Bu uçuşlarda, şirketin kurallara büyük ölçüde uyum sağladığını ifade edebilirim. Bilhassa, yolcuları birer boşlukla oturtma politikalarını takdir ettiğimi ifade etmem gerekir. Uçaklar ne kadar sıklıkla temizlenirse temizlensin, insanlarımızın gereken hijyen kurallarına uymaması, istenmeyen sonuçlar doğurur. O yüzden insanlarımızın tedbirleri üst düzeyde uygulaması, bu gibi kuruluşlara yardımcı olması gerekir. Fakat uçakların ve Türk Hava Yolları’nın yolcu salonun gayet hijyenik olduğunu belirtmeliyim.

Sosyal Mesafe ve Maske
Kamu kurumlarında, bankalarda ve benzeri yerlerde sosyal mesafe için gereken işaretler konulmuş durumda. Ama buna rağmen insanlarımız, herhangi bir sırada, önündeki ya da arkasındaki insana son derece yakın durmaya devam etmekteler. Bu davranışı anlayabilmiş değilim. Yetkililerin, bağırarak “sosyal mesafe” dediği bu dönemlerde neden hala dip dibe gireriz, insanlarımız neden bu konuda hassasiyet göstermez ve tepkisiz kalır, doğrusu anlamış değilim. Ben, herhangi bir sırada dibime kadar gelen insanlara hemen uyarımı yapıyorum. Bu bilinci oturtmamız gerekir.

Hijyeni Özümsememiz, Göstermelik Değil, Özde Uygulamamız Gerekir
Hijyen, her zaman çok önemlidir. Covid ile birlikte en azından bu konuda bir farkındalık oluştu. Fakat oluşan farkındalık yeterli düzeyde değil. Mesela oturduğumuz binada, çöpler asansör ile taşınıyor. Bu durumun yanlış olduğunu yetkililere iletmemize rağmen, insanlar sessiz, bir adım atılmıyor. O çöplerden bulaşabilecek virüs, tüm binaya yayılabilir. Aynı şekilde, kamu kurumları da hijyen tedbirlerini gereken düzeyde göstermiyor. Temizlik yapılırken, göstermelik yapılmamalı. Toplu alanlarda maske çıkarılmamalı. Sıcakta maske takmak zor, ama takılmazsa sonuçları çok daha kötü.

Bazı araçlarda ve taksilerde görüyorum. Şoförler maskelerini dikiz aynasına, vites koluna takıyor. Temas halindeki yerlere maske koyduktan sonra, o maskeyi hiç takmayın daha iyi. İşte bu, hijyen tedbirlerinin özümsenmediğini, göstermelik olarak uygulandığının ispatıdır.

Siyasileri de, toplu ziyaretler, toplantılar, maske ve dezenfektan kullanımı konusunda insanlara iyi örnek olmaya davet ediyorum.

Evimiz, araçlarımız, bulunduğumuz ortamın temizliğinde hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Telefon kılıflarımızı, bilgisayarlarımızı, şahsi eşyalarımızı sık sık temizlemeli, yanımızdan dezenfektanımızı ve maskemizi ayırmamalıyız. Sık dokunulan yerler ile temas sonrası hemen ellerimizi ya yıkamalı, mümkün değilse dezenfektan kullanmalıyız. Topyekün, bilinçli ve özde bir mücadele olmazsa, Covid’i yenebilmemiz mümkün değildir. Fakat farkındalık olur, tedbirlere uyarsak, Covid’i o zaman yenebiliriz.

Kimin Covid’e yakalanacağı hiç belli olmuyor. Covid, hiç tahmin edilemeyecek zararlar verebiliyor. Bu yazıyı bir farkındalık oluşturabilir miyim ümidi ile kaleme aldım. İhmalkarlık, kötü sonuçlar doğurur. El ele verirsek, bu işin altından kalkabiliriz.