Bundan 102 yıl önce, İstanbul’dan kalkan bandırma vapurunun yolcuları arasında Mustafa Kemal Atatürk ve bir kısım arkadaşları bulunmakta idi.
Bandırma vapuru 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a gelmiş ve yolcularını indirmişti.
İşte 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kafalarında bazı planların gerçekleşmesini bekledikleri bazı önemli kararlar ve atılacak adımlar bulunmakta idi.
Mustafa Kemal Samsun’a ayak bastığında, bir devrin kapanması ve çağdaş bir devrin açılmasını gerektirecek olan kararları alma ve adımları atma doğrultusunda büyük bir inanç beyninde şekilleniyordu.
Bunların en önemlileri de: Hâkimiyetin kayıtsız şartsız ulusta olduğu ilkesi ile cumhuriyet ve demokrasi rejimlerinin hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın adım adım gerçekleştirilmesi kuralları ilk sıralarda yerini almakta idi.
İşte Mustafa Kemal’in bu duygularla Samsun’a ayak basışının yarın 102. yılını idrak edeceğiz.
19 Mayıs 1919 tarihi, Genç Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesinin adım adım demokrasinin gerçekleştirilebilmesi için oluşacak yapının temellerinin atılmaya başlanacağı sürecin ilk adım günüdür.
19 Mayıs’ta Samsun’a çıkışla birlikte, atılmaya başlanan temeller kısa süre içerisinde genişlemiş ve sağlam bir duruma getirilmiştir.
İşte atılan bu sağlam temeller doğrultusunda, devrimler gerçekleştirilmiş, çağdaş bir dünya içerisinde saygın ve etkin bir yer edinmemizin adımları atılmaya başlanmıştır.
Bunun içinde, gerek siyaset, gerekse ekonomik alanında tam bağımsız olmanın zorunluluğu görülmüş ve sağlanabilmesi içinde kararlar alınmış, alınan kararlar uygulamaya konulmuştur.
Siyasi bağımsızlık ilkesi doğrultusunda, başta komşularımız olmak üzere tüm dünya ülkeleri ile dostluk ve barış anlayışı içersinde ilişkiler kurulması yoluna gidilmiştir.
Yine siyasi bağımsızlığımızın başarıya ulaşabilmesi için, ekonomik bağımsızlığımızın var olması gerekliliği görülmüş ve bunu sağlayacak sağlam bir ekonomi politikasının izlenmesi yolunda da gereken adımlar atılmaya başlanmıştır.
Böylece tüm dünyanın imrenerek baktığı ve örnek almaya çalıştığı bir demokratik cumhuriyetin doğuşunun ışıkları ufukta görülmeye başlanmıştır.
İşte yarın kutlayacağımız 19 Mayıs gençlik ve spor bayramının değeri ve önemi bu anlayışla karşılanmalıdır.
Daha kurutuluş mücadelesinin ilk adımları atılmadan, daha yurdun dört bir tarafı işgal altında iken, verilecek olan kurtuluş mücadelesine başlanmadan bir ilke ortaya konulmuş ve bu ilkeden asla sapılamayacağı, sadece içte değil, dışta da herkese duyurulmuştur.
Bu ilke, hâkimiyetin kayıtsız şartsız ulusta olduğu ve yönetim biçiminin de cumhuriyet ile demokrasi olacağı ilkesi idi.
Bu nedenle 19 Mayıs’ın değerini ve önemini iyice anlamak ve bize bu bayramı armağan edenlerin hangi engelleri aşmak suretiyle bugünlere gelmemizi sağladıklarını bilmek gerekir.
Bilmeliyiz ki; kazandıklarımıza sahip çıkalım.
Bilmeliyiz ki; kazandıklarımızın elimizden alınmak istendiğini gördüğümüzde, ulusça gereken duyarlılığı göstermek suretiyle geriye dönüşe izin verilmeyeceğini dost ve düşman herkese gösterelim.
Yarın19 Mayıs.
Yarın bu büyük bayramın 102. yıl dönümünü kutlayacağız.
Yarın, ulus ve yurttaş olma bilincine erişmemizi sağlayacak olan ilk adımın atılışının, ilk temel taşının döşenişinin 102. yılı olduğunu bir kez daha anımsayalım ve bu ulusal bayramımızı içimizden gelen büyük bir coşku ile kutlayalım…
YORUMLAR