Şiire ışığın rengi gerek, şaire ışığın kendisi…
Gerçeğe toz kondurmayan bir refleks
Bir dolambaç şaşkınlığı…
Adı konmamış bir ürkeklik gerek…
“Dizleri çözülüyor artık
Karanlık bir geçmişin…”
Şair de olsanız yazar da hiç fark etmiyor…
Her renk, doğasını okşayan dizelerle yokluyor hecesini…
Canlıya adanmış bir metinle…
Ferhat Zidani “Aşkın Mührü” adlı şiir kitabında; “Kaybettim çocuk gülüşlerimi” diye yazsa da, bu çarkın en kalıcı tebessümüne sahip…
Senaryo ve sözcükleriyle, gerçeğin o daracık sokaklarını adımlıyor…
Var olmanın en hassas dizelerine sesleniyor…
Çünkü dil de bir karmaşanın tutkusudur aslında ve daracık bir patikanın işçiliğine özenir…
Belki bir tutku veyahut farkında olmadığımız tanıklık…
Ama ne olursa olsun, şairin gözlerine bir ışık konmalı…
“Kendimi bulduğum yolu aydınlattım
Ateşin içinde yanarak…”
Bir gerçekliğin tanımı açıkça ifade edilebilir ama onu içselleştirmek güçtür.
Hızlanma veyahut yavaşlama…
Yaşamdaki kırılganlığı ifade eden o eşsiz ivme…
Şair tam da burada yokluyor zihnimizi… Gerçekliğin de bir yanılsama olabileceğini hatırlatarak…
Ay ışığının süzüldüğünü gördüm
Ürperdim çiçekli adamın ayak seslerine…
Öfkeye kapılmış bir çağ bu… Sanal, çaresiz ve acılı…
Bu besi ortamı, kendini kandırmanın türlü kombinasyonlarını da kanıksatmış aslında…
Klavye tuşları, beğen butonu ve esrik hayaller…
Şair, bunlara rağmen uslanmaz bir gerçeğin peşinde… Adı konmamış bireylerin, bezgin yığınların ayırdında…
Yaşamın ortaklaştığı sızıya dokunuyor ısrarla…
“Ağıtların farklı olsa da dili
Yüreklerdeki acıyı hepsi bilirdi…”
Bir çeşit silkinme ya da var olmaya dayalı doğal bir davranış…
Yazmak diyorum; katıksız bir kaygıyla işlenmiş çelişkiler yumağı…
Çünkü yazmanın her türü, ister dram, ister mizah olsun, canlılığın gizlendiği o ruha ait… Konuşamadığı, rahatsız olduğu, ona aykırı gelen…
Oysa bugüne geldiğimiz sanal dünyada yazmak; neredeyse çok beğeni almak üzerine kurgulanmış…
Alkışlı söyleşiler, yapay imza kuyrukları, bol fotoğraflı paylaşımlar…
Ferhat Zidani, bu konfeti yağmurunun gerisinde kalmayı tercih etmiş ve hislerinin ulaşacağı mecranın farkında…
“Sokakta çoğalan türküdesin artık
Şaire yeter bu üstü kalsın…”
Aşkın Mührü, Ferhat Zidani’nin uzunca bir zaman saklı tuttuğu şiirlerinden oluşuyor… Sonçağ yayınlarından çıkan kitap, 2019 Şubat ayında okuyucuyla buluştu…
Yazmak diyorum; katıksız bir öngörüyle işlenmiş sözcükler yumağı…
Çünkü şiire ışığın rengi gerek
Ferhat Zidani, bu renkleri yürekten kullanmış…
Murad DEMİRKOL
YORUMLAR