Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR

Atatürk’ün Devrimleri Kur’an Temellidir-2

Konuya kaldığım yerden devam ediyorum.

-Her bireyi kanunlar karşısında eşit kılan ve hak edene hak ettiğinin adilce verilmesi demek olan Demokrasi sistemini başlattı (Sad-26)

Sad-26. Ya Davud! Biz Seni, içinde bulunduğun bölgede yetkili /Bizim halifemiz /namımıza idareci yaptık /ilâhî görevli kıldık. Dikkat et ve insanlar arasında adaletle karar ver, duygularına kapılarak taraf tutma. Çünkü duygularına kapılarak ve başkalarının etkisi ile karar vermen seni Allah’ın yolundan şaşırtır. Bilmen gerekir ki, Allah’ın yollarından olan adaletten sapanlara ise, hesap gününü dikkate almadıkları için, aşırı bir ceza olmaktadır.

-Laiklik prensibini başlattı. Çünkü

Müddessir-14. Ve her şeyi onun için bol bol düzenlediğim kişiyi Benimle ilgili olan konularda Bana bırak, Sen Bana karşı olacak günahları, hataları nedeniyle karışıp aramıza girme.

Mutaffifin-33. Hâlbuki hiç kimse iman edenlerin imanlarını değerlendirmek üzere görevli kılınmamıştır.

Muhammed-30. Ya Muhammed! Eğer Biz isteseydik, bu münafıkları /ikiyüzlüleri yüzlerine bakarak tanıma özelliğini verir ve Senin onları kolayca fark etmeni sağlardık. Yine onları konuşma tarzları ve sözlerinden de tanırdın. Ey insanlar! Siz tanıyamazsınız ama, şunu iyice bilin ki, Allah tüm yaptıklarınızı /amellerinizi bilir.

Ayetlere göre ne devlet ne de kişiler din temelli sorgulama ve iman değerlendirmesi yapmamaları yasaklanmış olduğuna göre, buna uygun sistem de Laiklik olmaktadır. Yani bir başkasını rahatsız etmemek koşulu ile herkes inancında serbesttir.

-Kur’an’daki Müteşabih /zaman ve zemine göre değişken olan hukuk kuralları yerine, oldukça değişmiş Dünya durumuna uygun modern hukuk prensipleri paralelinde kanunları benimsedi (Al-i İmran-7). Ki benimsenen kanun maddelerinin çoğu da zaten Kur’an’daki muhkem /değişmez ana kurallara uygun olmuştur.

-Ülke insanının geçimini, dolayısıyla da sadece Allah’ın rızasını öncelemek üzere ve kendi menfaatini düşünmeden Tarımda, sanayide, eğitim ve ekonomide hedefler belirleyip gerçekleştirdi (Leyl-18-21).

Leyl-18. Çünkü o, ayrıca zekât olarak imkânlarından (vergi, ihtiyacı olana mal, servet, bilgi, toplumun yaşamını kolaylaştırma vs) sadece Allah’ın rızasını ve dolayısıyla nefslerini arındırmayı gözeterek topluma pay verir. 19. Ve yaptığı bu olumlu katkı için bir karşılık beklemez. 20. Çünkü bu katkıyı, sadece Yüce Rabbinin rızası için yapar.

-Maaşı dışında serveti yoktu ve vefat etmeden önce yaptırdığı vasiyet ile bunu evlatlıkları ile İsmet İnönü’nün çocuklarının eğitimine ve Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumuna bağışlamıştı (Bakara-180)

180. Sizden birine ölüm yaklaştığında ve bırakacağı bir malı varsa, anasına, babasına, yakınlarına /akrabalarına uygun bir biçimde vasiyet etmesi farz kılındı. Bu vasiyet ediş, takva sahipleri için bir yükümlülüktür.

-Kur’an’ın karşı çıkması gibi Din temelli gruplaşmalara karşı çıktı ve hem dine hem de insanların inançlılığına zarar verdiklerini gördüğü için tekke, zaviye, cemaat ve tarikatlara son verdi (En’am-65, 159), Çünkü toplumsal birlik bilincinin önemine vakıftı ve Salat’ın gerçek anlamını biliyordu.

En’am-159. Özellikle de dinlerini birbirine düşman parçalara, fırkalara /hiziplere /mezheplere ayıran, grup grup olanlara uyma ve onlardan uzak dur. Artık onların işi Allah’a kalmıştır.

-Kadının çalışması, bilim yapması, evlenme kararında söz sahibi kılınması, miras, vasiyet ve her türlü şahitlikte erkekle eşit tutulması ve geleneksel kıyafetinin dinselleştirilmesinden kurtarılmasını sağladı (‘Alak-1, 3, Ahzab-37, Bakara-282, Ahzab-26, Nur-31, Nahl-81)

Bakara-282. Ey iman edenler! Belirli bir süre için herhangi bir şeyi (para, eşya, alet) birbirinize borç verdiğiniz zaman onu mutlaka yazarak verin. Yazma işini hem borcu veren hem de borcu alan tam tamına yazsın. Allah’ın kendisine öğrettiği gibi doğruluktan şaşmadan yazsın. Özellikle de borçlanan kişinin bunaması veya aklının ermez hale gelmesi tehlikesine karşı veya okuma yazması yoksa ondan sorumlu olan kişi tam tamına yazsın. Böylesi bir borç veya ticari bir işte erkeklerinizden iki kişi de hazır bulunup şahitlik etsin. Eğer iki erkek şahit bulamazsanız, bir erkek ve bir kadın çağırıp şahit yapın ki şahitlerden birine, ifadesinde değişiklik yaptırmak için baskı yapılıp doğruyu saptırması istenirse, diğeri ona destek olsun.

-İman etmenin mutlaka Salih amellerle /Allah’ın yarattıklarına fayda sağlayacak faaliyetlerle pekiştirilmesi bilincindeydi ve herkesin böyle davranmasını istedi (Enfal-2-4, Asr-3)

Bakara-177. Ey Yahudi ve Hıristiyanlar! Erdemli /makbul /birra kişi oluş, sadece yüzünüzü doğu ve batı yönüne çevirip çevirmemeniz ile ilgili değildir. Asıl makbul kişi oluş Allah’a, Ahiret gününe, Meleklere, kitaplara ve peygamberlere inanmak, salih ameller /faydalı işler yapmak

-Gerek Kur’an’ın muhkem /değişmez ana kurallarını göz önünde bulundurması ve gerekse günlük yaşantısı ile topluma örnek olma prensibini uygulamıştır (Duha-11, Saffat-108). Bu prensibine uygun olmak üzere şu örneklikleri gerçekleştirdi:

-Tarımı geliştirmek üzere çiftçilere örnek olsun diye çiftlikler kurdurdu

-Tasarrufu teşvik için İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kurdurdu

-Okuma-yazmayı arttırmak amacıyla Halk odaları, Köy okulları, Köy kursları, Millet Mektepleri ve Halkevleri kurdurdu

-Türkçe sözcükler türetti, Geometri sözcüklü kitap yazdı, Laikliği, Özgürlüğü, Cumhuriyet ve Demokrasiyi öğreten “Vatandaş için Medenî Bilgiler” ismi ile Yurttaşlık kitabı yazdı, uygar, şık ve temiz giyinme örnekliği yaptı.

İşte Atatürk, Fatır-32’nci ayette belirtildiği üzere Kur’an mirasçısı olarak Kur’an’a sahiplenmiş ve bu temelde devrimleri gerçekleştirmiştir.

Açıkladığım bu özellikleri ile hem Hz. Muhammed, hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu örneklikleri ile sınırlı bir topluma değil, bütün Dünya insanlarına Başöğretmenlik yapmışlardır. Her iki Başöğretmenin bütün savaşları savunma savaşları olmuş ve hiçbir savaşı kaybetmemişlerdir.

Birer ilâhî görevli olarak her iki başöğretmene insanlara olan olumlu faydaları nedeniyle Allah’ın rahmetini diler ve içten duygularımla teşekkür ediyorum.

NOT: NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR” ve “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER