Bursa Teknik Üniversitesi, kentin deprem riskini azaltmak için zemin sıvılaşma alanlarını detaylı şekilde haritalandırıyor. Yerli ve milli yazılımlarla desteklenen bu projeyle, riskli bölgelerdeki binalar yıkılmadan güçlendirilecek.
Bursa’nın altındaki tehlike: sıvılaşma riski haritalanıyor
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öncülüğünde yürütülen proje kapsamında, kent genelindeki zemin sıvılaşması riski bilimsel verilerle ortaya konuluyor. Özellikle sahil bölgelerinde yer alan Gemlik ve Mudanya ilçeleri, bu çalışmalarda odak noktası oldu.
Projenin başındaki isim olan Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Hatay’da yürüttükleri saha çalışmalarından elde edilen deneyimi Bursa’ya taşıdıklarını belirtti. İki yıl süren analizlerin ardından elde edilen bulgular, Bursa’nın zemin yapısının da Hatay’a benzediğini ortaya koydu.
Bursa ve Hatay arasında tehlikeli benzerlik
Avcı, Hatay’da yaşanan yıkımın başlıca nedenlerinden birinin zemin sıvılaşması olduğunu ifade ederek, benzer özelliklerin Bursa’da da bulunduğunu kaydetti. “Nilüfer Ovası, Antakya Ovası gibi yumuşak ve gevşek yapıya sahip” diyen Avcı, bu bölgelerin deprem anında büyük risk taşıdığını söyledi.
Özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın bir bölümünün Bursa’dan geçmesi, bölgedeki tehdidi daha da büyütüyor. Gemlik ve Mudanya sahilleri, tıpkı İskenderun gibi sıvılaşmaya açık alanlar olarak işaretlendi.
Yerli yazılımlarla anlık veri ve analiz imkânı
Projede kullanılacak tüm analiz ve haritalama araçları yerli ve milli yazılımlar aracılığıyla geliştiriliyor. Avcı’nın açıklamasına göre, Bursa genelinde yaklaşık altı yıl sürecek çalışmanın sonunda, belediyelerin dijital altyapısına entegre edilecek sistem sayesinde vatandaşlar ada ve parsel bilgisi girerek bölgesel riskleri görebilecek.
Sadece sıvılaşma riski değil, aynı zamanda heyelan, yumuşak zemin yapıları ve fay hatları da bu haritalara dahil edilecek. Bu sayede yapı bazlı değerlendirmeler yapılabilecek ve bölgedeki riskler önceden simüle edilebilecek.
Binayı yıkmadan güçlendiren sistem: Bor katkılı enjeksiyon
Projenin dikkat çeken son aşamasında ise, tamamen yerli teknolojiyle üretilen bor katkılı enjeksiyon yöntemi devreye giriyor. Bu yenilikçi uygulamayla, zemin problemi olan binalar yıkılmadan depreme dayanıklı hale getirilecek.
Avcı, “Bina sağlam, zemin kötü. Bu durumda binayı yıkmak yerine zemine müdahale ediyoruz,” diyerek yöntemin faydasına dikkat çekti. Yapının altına açılacak küçük deliklerden enjeksiyon yapılacak ve bu sayede sıvılaşma riski azaltılacak.