DEM Parti, İstanbul merkezli yolsuzluk operasyonlarına tepki gösterdi. Muhalefet belediyelerine dönük gözaltı dalgasını “hukukun araçsallaştırılması” olarak niteleyen parti, yaşananları halkın iradesine müdahale olarak değerlendirdi.
Muhalefet belediyelerine gözaltı dalgası: DEM Parti’den sert açıklama
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında bu sabah itibarıyla yeni bir gözaltı dalgası daha yaşandı. Ekrem İmamoğlu dosyası merkezli operasyonda 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi; bunlardan 30’u sabah saatlerinde gözaltına alındı.
Belediye başkanları da gözaltında
Gözaltına alınanlar arasında sadece bürokratlar değil, birçok ilçe belediye başkanı da yer aldı. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün bu isimlerden bazıları.
‘Yargı müdahalesi kuşatma halini aldı’
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada yaşananları “hukuki meşruiyeti olmayan” bir yöntemle hayata geçirilen ve siyasi saiklerle yürütülen bir süreç olarak nitelendirdi. Partinin açıklamasında şu ifadeler öne çıktı:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik 19 Mart’ta başlatılan operasyonlar, iddiaların çok ötesine geçerek, muhalefet belediyelerine yönelik sistematik bir kuşatmaya dönüşmüştür.”
‘Belediye hizmetleri aksatılıyor, halk cezalandırılıyor’
Açıklamanın bir diğer dikkat çekici bölümü ise operasyonların toplum üzerinde doğrudan etkileri üzerineydi:
“Yargı süreci sadece belediyeleri değil, hizmet alan milyonlarca vatandaşı da mağdur etmekte. Belediyelere kayyım atanması ve çok sayıda yönetici ile çalışanların gözaltına alınması, halkın doğrudan hizmete erişimini sekteye uğratmaktadır.”
‘İtirafçının beyanıyla gözaltı olmaz’
DEM Parti açıklamasında, operasyonların dayandırıldığı delillere de ciddi eleştiriler yöneltildi. Parti, itirafçı beyanlarına dayalı gözaltı kararlarını hukuk dışı ve demokratik süreçlerle bağdaşmaz olarak değerlendirdi:
“İfade vermeye hazır olan kişilerin, gecenin bir yarısı evlerinden alınıp tutuklanması, hukuk devleti ilkelerine aykırıdır. Atılan adımlar, ülkenin içinde bulunduğu tarihi kırılganlıkla da bağdaşmamaktadır.”
‘İktidar belediyeleri korunuyor’
DEM Parti, operasyonların yalnızca muhalefet belediyelerine yönelmesini eleştirerek, iktidar belediyelerine dönük yolsuzluk iddialarının göz ardı edildiğini vurguladı:
“Partimiz, temiz siyaseti ve şeffaf yönetimi savunmaktadır. Ancak sadece muhalefeti hedef alan bu tür müdahaleler, iktidarın kendi içindeki yolsuzlukları perdelemeye çalıştığı izlenimini doğurmakta ve kamuoyunun adalete olan inancını zedelemektedir.”
‘Demokratik toplumun temelleri sarsılıyor’
DEM Parti’nin açıklamasının sonunda, operasyonların sadece bir yargı süreci değil, aynı zamanda toplumsal barışı tehdit eden bir siyasi müdahale olduğu vurgulandı. Parti, hukukun herkes için eşit şekilde işletilmesi çağrısında bulundu:
“Belediyeler halkındır. Yerel yönetimlere yönelik bu sistematik baskılar, demokratik toplum yapısını zedelemektedir. Bu operasyonlar derhal durdurulmalı; hukuk, tüm vatandaşlar için eşit ve tarafsız biçimde uygulanmalıdır.”