Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hatay’da nefes almak suç mu oldu ?

Hatay’ın Yayladağı ilçesine bağlı Bozlu Köyü, taş ocağından yayılan toz bulutları altında yaşam mücadelesi veriyor. Vatandaşlar sağlıksız hava, kirli su ve yok olan tarım alanlarıyla baş başa. Köy halkı isyan ediyor: “Kanser olmak istemiyoruz!”

Hatay’ın Yayladağı ilçesine bağlı Bozlu Köyü, taş ocağından yayılan toz

Taş ocağının gölgesinde bir köy

Yayladağı’nın Bozlu Köyü, doğayla iç içe yaşamını sürdürürken, artık her sabah toz bulutlarıyla uyanıyor. Yıllardır tarım ve hayvancılıkla geçinen köy halkı, taş ocağının kurulmasıyla birlikte sağlığını, toprağını ve suyunu kaybetme noktasına geldi.

Taş ocağının yaydığı tehlike nedir?

Bozlu’da faaliyet gösteren taş ocağı, yalnızca bir ekonomik faaliyet değil; aynı zamanda insan hayatını doğrudan tehdit eden bir sorun haline geldi. Ocaktan çıkan yoğun toz, yalnızca solunum yollarını değil, aynı zamanda içme suyu kaynaklarını da kirletiyor.

Çocuklar nefes alamıyor, bahçeler kuruyor

Köydeki birçok aile çocuklarının nefes almakta zorlandığını, tarlaların verimsizleştiğini ve hayvanların sık sık hastalandığını ifade ediyor. Özellikle kronik hastalıklar ve kanser riski korkutucu boyutlara ulaşmış durumda.

“Bu yaşam değil, bu bir işkence”

Köy halkı, artık sabrının kalmadığını yüksek sesle dile getiriyor. “Bu köy bizim yuvamız ama artık nefes alamıyoruz. Kanser olmak istemiyoruz” diyerek taş ocağının bir an önce kapatılmasını istiyorlar.

Tepkiler büyüyor: Vekiller ve çevreciler sahada

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Antakya Çevre Koruma Derneği yöneticileriyle birlikte köye giderek vatandaşların sesine kulak verdi. Kara, “Doğayı ve insanı hiçe sayan bu uygulamayı kabul etmiyoruz” diyerek Hatay Valiliği’ni göreve çağırdı.

Mahkeme yürütmeyi durdurdu ama taş ocağı çalışıyor

Hatay 3. İdare Mahkemesi, taş ocağı faaliyetleriyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak bu kararın uygulanmadığı, taş ocağının halen aktif olduğu görülüyor. Bu durum, hem köy halkını hem de çevre örgütlerini hukuki mücadeleye yöneltiyor.

Dernek Başkanı Karasu: “Bu daha başlangıç”

Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, “Mücadelemizi bırakmayacağız. Taş ocağı tekrar durdurulana kadar konunun takipçisiyiz” açıklamasında bulundu. Karasu, Bozlu’nun doğasının ve halk sağlığının tehdit altında olduğunu vurgularken, temiz içme suyu kaynaklarına ulaşımın neredeyse imkânsızlaştığını da dile getirdi.

Köyün talebi net: Yaşanabilir bir çevre

Bozlu halkı yalnızca taş ocağının kapatılmasını değil, aynı zamanda yaşanabilir bir çevrenin geri getirilmesini istiyor. Tarım, hayvancılık ve zeytinciliğin tekrar canlanabilmesi için doğanın korunması gerektiğini belirtiyorlar.

 

Yetkililere açık çağrı

Bölge sakinleri, hem yerel yönetimleri hem de merkezi idareyi göreve davet ediyor: “Çocuklarımızın geleceği için, köyümüzün sağlığı için sessiz kalmayacağız.”