Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Mağaracık Köyü’nde, gece saatlerinde başlayan acele kamulaştırma girişimi, köylüler ile güvenlik güçlerini karşı karşıya getirdi. Sabahın erken saatlerinde tapulu arazilerine iş makineleriyle giren yetkililer, köylüler tarafından engellenmeye çalışıldı. Jandarmanın müdahalesiyle karşılaşan vatandaşlar, durumu protesto etmek amacıyla olay yerine toplandı. Olay yerine giderek halkla dayanışma gösteren Saadet Partisi Hatay İl Başkanı Fadıl Koçak, köylülerin haklı taleplerine destek verdi.
“Baskıcı müdahaleye karşıyız”
Koçak, köydeki gelişmeleri yerinde inceleyerek, olayın halkın vicdanında büyük bir travma oluşturduğunu ifade etti. Yapılan müdahalenin, devam etmekte olan mahkeme süreci göz önünde bulundurulduğunda hukuksuz olduğunu savundu: “Mahkeme kararları kesinleşmeden tapulu arazilerine yapılan bu acele kamulaştırma girişimini doğru bulmuyoruz. Bu sadece maddi değil, vicdani ve ahlaki bir meseledir. İnsanlar yıllarca bu topraklar üzerinde çalışarak geçimlerini sağladı, şimdi ise haklarını savunuyorlar.”
“Toprağını korumak isteyen cezalandırılamaz”
Saadet Partisi İl Başkanı, köylülerin taleplerinin oldukça açık ve makul olduğunu belirtti. Koçak, köylülerin topraklarını savunma hakkını savunarak şu açıklamalarda bulundu: “Halk, ‘Bizim derdimiz para değil’ diyerek, topraklarının peşkeş çekilmesine karşı çıkıyor. Bu topraklar, sadece geçim kaynağı değil, bölge halkının geçmişi ve geleceğiyle ilgili bir mirastır. Mahkeme süreci tamamlanmadan yapılan bu müdahaleye karşı çıkıyorlar. Ne karar çıkarsa çıksın, uzlaşı istiyorlar. Biz de bu uzlaşı çağrısının arkasındayız.”
“Sürecin takipçisiyiz”
Koçak, olayın ardından yaptığı açıklamada, şu anda geçici bir geri adım atıldığı izlenimi oluştuğunu ancak sürecin takipçisi olacaklarını belirtti: “Geri çekilmeye yönelik bir hamle olduğu görülüyor, ancak bu durumun geçici olabileceğini unutmamalıyız. Saadet Partisi olarak bu sürecin hukuki ve vicdani sınırlar içinde ilerlemesi için gerekli her adımı atacağız. Vatandaşlarımızın yanında durmaya ve haksızlığa karşı seslerini duyurmaya devam edeceğiz.”
Olayın ilerleyen günlerde nasıl gelişeceği, hukuki sürecin nasıl işleyeceği ve bölge halkının taleplerine nasıl bir karşılık verileceği merak konusu.