Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Restorasyon Yapmak… Ama Hakkını da Vermek!

Restorasyon çalışmalarının başlatıldığı İstanbul’daki

Restorasyon çalışmalarının başlatıldığı İstanbul’daki tarihi Galata Kulesi içindeki duvarların inşaat aletleri ile yıkıldığını gösteren görüntüler, bu konuda yapılan çalışmalardaki özeni (!) bir kez daha gündeme taşırken, Antakya özelindeki bizde durduk, ama… Konu başlığımız değişmedi!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri, restorasyon çalışmalarının başlatıldığı tarihi Galata Kulesi içindeki duvarların inşaat aletleri ile yıkıldığını gösteren görüntüleri paylaşarak, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ise çalışmayı ‘sıva sökümü’ olarak niteledi ve müdahale edildiğini duyurdu. Yapılan yanlışlık, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamayla netleşirken, “Yapılan çalışmalar, bilimsel yöntemler esas alınarak, büyük bir titizlikle sürdürülmektedir. Hassasiyetimizle uyuşmayan yöntemler kullanan yüklenici firmaya ise gerekli yaptırımlar uygulanacaktır” ifadeleri kullanıldı.
-ŞİKAYET!-
İstanbul’da yaşananlar, bu konuda yapılan çalışmalardaki özeni ve beklentiyi bir kez daha gündeme taşırken, uzun bir süredir Antakya özelinde devam eden benzer çalışmalara bakışların çevrilmesine neden oldu. Antakya Belediyesi tarafından başlatılan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen, 5 Milyon TL bütçeli Kurtuluş Caddesi Restorasyon Projesi’nde gelinen süreci yakından izleyen vatandaşlar genel olarak yapılan çalışmalardan memnun kalırken, çalışmalar sırasındaki dağınıklıktan ve özensizlikten ise şikayetçi.
-İŞGAL!-
Devam eden çalışmaların Antakya Kurtuluş Caddesi ayağında duran vatandaşlar ve bölgenin insan trafiği içinde kaldırımların kullanım dışı bırakılmasından yakınanların söyledikleri mi? Değişmiyor…
U.N. >> Hani hayatlarımızda hep bir şeyler ters ya da kötü gider de, deriz ya… ‘Bir gün geçmişi hatırladığımızda, tüm bunlara gülüp geçeceğiz’ diye! Bu durum da buna benziyor. Her şey bittiğinde, ortaya muhteşem, hatta özlenen bir görüntü çıkacak gibi ama… Şu anda yapılan şu dağınık iş hali ne Antakya gibi bir kente, ne de böylesi önemli bir işi üstlenen belediyeye yakışıyor. Şu hale bakın!
K.B. >> Kaldırımları, bu çalışma sürerken kapatmaları yeni değil. Evimiz burada. Fırına ya da peynirciye ihtiyaç olduğunda, çocukları gönderemiyoruz. Kaldırım kapalı diye, karşı tarafa geçmeleri gerekiyor. Bu da çok güvenli değil. Sadece biz de değil. Bunun yaşlısı var, engellisi var… Düşünmeleri lazım!
H.V. >> Yapmaları gereken tek şey, kaldırıma kurmak zorunda oldukları inşaat iskeleleri altından insanlar geçsin diye, burada bir tünel sistemini hayat geçirmeleri. Bu da zor geliyor olmalı.
Z.C. >> Yolun ortasında mazgal değiştiriyorlar, mesela. Bunu yaparken de, o yapılan işin yanına tek bir güvenlik dubası koyuyorlar, ama yapılan işten çıkan taş, toprak ne varsa orada itinayla duruyor. Yani arada fark göremiyorum. Biz, işimizi özenli ve temiz yapan insanlar değiliz. Sorduğunuz şey o yüzden beni şaşırtan bir konu değil. Aksi olsa şaşardım! -Tamer Yazar-