Prof. Dr. Merih Kutlu, soğuk hava ve kuvvetli rüzgarın kalp damarlarında oluşturduğu büzüşme etkisinin, kalp hastaları üzerinde ciddi riskler doğurabileceğini belirtti. Özellikle kış mevsiminin getirdiği soğuk koşullarda alınması gereken önlemler vurgulanıyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Merih Kutlu, Trabzon’da yapılan açıklamalarda, soğuk hava ve rüzgarın kalp damarlarında yarattığı büzüşme etkisinin, kalp hastaları için ciddi tehlikeler barındırdığını ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, kalp hastalıkları hem küresel ölçekte hem de Türkiye’de önde gelen ölüm sebepleri arasında yer alıyor. Her yıl dünyada yaklaşık 18 milyon, Türkiye’de ise 200 bin insanın kalp rahatsızlıkları nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtiliyor. Ne yazık ki, bu rakamların zamanla artış gösterdiği ve özellikle soğuk havaların kalp üzerindeki olumsuz etkilerinin, risk faktörünü daha da yükselttiği ifade ediliyor.
Kış aylarında sıcaklıkların düşmesiyle birlikte vücut, ısısını korumak için çeşitli mekanizmaları devreye sokuyor. Prof. Dr. Kutlu, vücudun en önemli ısı dengeleme yollarından birinin ciltteki kan dolaşımını sınırlamak olduğunu belirtti. Soğuk hava, cildin damarlarında büzüşmeye neden olurken, bu durum kalbin daha fazla kan pompalamasına yol açıyor. Artan kalp hızı ve tansiyon yükselmesi, sağlıklı bireylerde tolere edilebilse de, kalp hastaları için ciddi risk oluşturuyor. Özellikle koroner arter hastalığı bulunan kişilerde damarların daralması, göğüs ağrısı ve anjina gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Kış mevsiminin bir diğer etkisi de bağışıklık sisteminin zayıflaması. Soğuk havanın yarattığı etkiyle, vücudun enfeksiyonlara karşı savunma mekanizmaları istenilen düzeyde çalışamayabiliyor. Prof. Dr. Kutlu, bu durumun grip, nezle ve hatta akciğer enfeksiyonları gibi hastalıkların görülme sıklığını artırdığını ifade etti. Enfeksiyon geliştiğinde, ateş yükselmesiyle birlikte kalbin daha hızlı çalışması, kalp hastaları için ilave risk oluşturuyor. Özellikle kalp yetmezliği veya koroner arter darlığı bulunan hastalarda, enfeksiyonun getirdiği ek yük, ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor.
Soğuk hava koşullarında kalp sağlığını korumak için bazı önemli önlemler alınıyor. Prof. Dr. Kutlu, kalp hastalarına özellikle soğuk ve rüzgarlı havalarda dışarıda uzun süre kalmamalarını, açık havada yapılan aktivitelerde dikkatli olmalarını tavsiye ediyor. Kalp hastalarının, özellikle yüksek tansiyon veya koroner arter hastalığı gibi mevcut durumları varsa, dışarıda maruz kalınan soğuğun getireceği risklere karşı ekstra önlem almaları gerekiyor.
Ayrıca, kış aylarında hareketsizlik ve düzensiz beslenme gibi faktörlerin, kilo alımına ve dolayısıyla kalp üzerinde ek yük oluşturmasına dikkat çekiliyor. Sağlıklı bir yaşam için sebze ve meyve ağırlıklı beslenme, yeterli sıvı alımı ve düzenli egzersiz büyük önem taşıyor. Soğuk havalarda, özellikle rüzgarın etkisinden korunmak adına, kat kat giyinmek ve dışarıda uzun süre kalmamak öneriliyor.
Kış döneminde kalp hastalarının, özellikle tansiyon ilaçlarını düzenli kullanmaları, kan basıncı takibi yapmaları ve uyku düzenlerine özen göstermeleri büyük önem taşıyor. Düşük sıcaklıklar nedeniyle vücutta oluşan ısı dengesizliklerinin, kalp üzerinde yarattığı baskının azaltılması için düzenli doktor kontrolleri öneriliyor. Ayrıca, kışın D vitamini eksikliğine dikkat çekilerek, gerekirse takviye yapılması ya da kış çayları gibi alternatif besinlerle desteklenmesi tavsiye ediliyor.
Bazı grip ilaçlarında bulunan ve burun tıkanıklığını giderici etken maddelerin, kan basıncını yükseltebileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Kutlu, bu tür ilaçların mutlaka doktor kontrolünde kullanılmasının gerekliliğini vurguluyor. Özellikle hipertansiyon hastalarının, bu tür ilaçların olası yan etkileri konusunda bilgi sahibi olmaları ve reçeteli ilaçlarına bağlı kalmaları, sağlıklı bir kış dönemi geçirmeleri açısından kritik önem taşıyor.
Soğuk hava koşullarında kalp hastalığı riski artarken, vücutta ortaya çıkabilecek belirtilere de dikkat çekiliyor. Göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi şikayetler görüldüğünde, gecikmeksizin doktora başvurulması gerektiği belirtiliyor. Bu tür belirtiler, kalp üzerinde oluşan ekstra baskının bir göstergesi olabileceği gibi, ciddi bir kardiyak olayın habercisi de olabilir. Prof. Dr. Kutlu, kalp hastalarının kendi durumlarını iyi analiz etmeleri ve belirtilerin artması durumunda acil tıbbi yardım almalarını öneriyor.
Kış aylarında artan soğuk hava etkisinin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için, alınması gereken temel önlemler arasında; dışarıda geçirilen süreyi sınırlamak, düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve ilaç kullanımını aksatmamak yer alıyor. Ayrıca, sosyal temasın azaltılması ve kapalı ortamlarda bulunmaktan kaçınılması, enfeksiyon riskinin düşürülmesine katkıda bulunabilir.
Prof. Dr. Merih Kutlu’nun açıklamaları, kış mevsiminin kalp hastaları için sadece soğuk havadan değil, aynı zamanda beraberinde getirdiği enfeksiyon risklerinden de korunmanın önemini gözler önüne seriyor. Kış aylarının getirdiği bu zorlu koşullarda, kalp sağlığını korumak adına bireylerin doktor tavsiyelerine uyması ve gerekli tedbirleri alması, olası risklerin azaltılması için hayati bir önem taşıyor.