Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninde atılan slogan ve yapılan kılıçlı yemin, genç teğmenlerin meslek hayatına mal oldu. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen iki teğmenin açtığı davadan ret kararı çıktı. Mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini hukuka uygun bulmadı.
Teğmenlerin ihracına yargıdan ilk karar geldi
Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninde dikkat çeken bir sahne yaşanmış, genç teğmenlerin kılıçlı yemin sırasında topluca “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atması büyük yankı uyandırmıştı. Bu sözlerin ardından, ilgili teğmenler hakkında Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından ihraç kararı verilmişti. Kamuoyunda geniş yer bulan olayla ilgili açılan dava sürecinde ilk karar mahkemeden geldi.
Mahkeme yürütmenin durdurulmasını neden reddetti?
Teğmenler Serdar Öztürk ve Talip İzzet Akarsu adına yapılan başvurularda, avukatları idari işlemin haksız ve hukuksuz olduğunu vurguladı. Dilekçelerde, müvekkillerin göreve engel teşkil eden hiçbir eylemde bulunmadığı, soruşturmanın eksik yürütüldüğü ve savunma hakkının kısıtlandığı öne sürüldü. Ancak Ankara İdare Mahkemesi, yapılan başvuruları değerlendirerek, yürütmenin durdurulması talebini oybirliğiyle reddetti.
Karar metninde hangi gerekçeler yer aldı?
Mahkemenin verdiği kısa ama net karar metninde şu ifadeler yer aldı:
“İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararların doğması ve işlemin açıkça hukuka aykırı olması durumunda yürütmenin durdurulabileceği belirtilmiştir. Ancak dosyada bu iki şartın da birlikte oluşmadığı kanaatine varılmıştır.”
Yani mahkeme, ihraç işleminin hem hukuka aykırı olmadığına hem de telafisi güç bir zarar doğmadığına hükmetti.
MSB’nin savunması neydi?
Milli Savunma Bakanlığı, teğmenlerin ihracını savunduğu açıklamasında, atılan sloganın askeri disiplin kurallarına aykırı olduğunu, bu eylemlerin TSK’nın temel değerleriyle uyuşmadığını ve personel için belirlenen kriterlere uygun davranılmadığını belirtti. MSB yetkilileri, alınan kararın hukuka ve TSK iç düzenine uygun olduğunu vurguladı.
Karar kamuoyunda nasıl yankı buldu?
Mahkemenin bu kararı, özellikle sosyal medyada geniş tepkilere neden oldu. Bazı kullanıcılar, “Atatürk’ün askerleri olmak suç mu?” sorusunu gündeme taşırken, bazı hukukçular ise yargı kararının siyasallaştığını öne sürdü. Öte yandan, karara destek verenler de, askeri disiplinin korunmasının önemine vurgu yaptı.
Süreçte yeni gelişmeler bekleniyor mu?
Her iki teğmenin avukatları, yürütmenin durdurulması talebinin reddine karşı üst mahkemeye itiraz edeceklerini açıkladı. Sürecin Danıştay’a taşınması bekleniyor. Ayrıca teğmenlerin idari yargıda açtıkları esas davaların da devam ettiği, bu davaların sonucunun TSK’daki geleceği belirleyici olacağı ifade ediliyor.