Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Uzun çarşı yıkım kararı esnafı endişelendirdi

Hatay’ın tarihi ve ticari kalbi olan Uzun Çarşı, rezerv alan

Hatay’ın tarihi ve ticari kalbi olan Uzun Çarşı, rezerv alan ilan edilerek yıkılmak isteniyor. Esnaf, çarşının ağır hasar almadığını ve tadilatla ayakta kalabileceğini söylüyor. Geçimlerini buradan sağlayan yüzlerce esnaf, geçici konteyner çarşıya gitmek istemiyor ve yıkımın ertelenmesini talep ediyor.

Uzun Çarşı Esnafı Endişeli: “Burası Yıkılırsa Geçim Kaynağımızı Kaybederiz”
6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Hatay hâlâ tam anlamıyla ayağa kalkamadı. Şehirde 200-250 bin depremzede konteyner kentlerde yaşam mücadelesi verirken, ticaretin kalbi olan Uzun Çarşı da kaderine terk edilmiş durumda.

Esnaf, çarşının büyük bir yıkım yaşamadığını ve tadilatla kullanılabilir hale getirilebileceğini belirtiyor. Ancak rezerv alan kapsamına alınan çarşının, bayram sonrası yıkılması planlanıyor. Bu karar, çarşıda yıllardır ticaret yapan esnafı endişeye sürüklüyor.

“Biz Zaten Ölmüşüz, Ölüye Silah Çekilmez”
Çarşı esnafı yalnızca ekonomik olarak değil, psikolojik olarak da zor zamanlar geçiriyor. Uzun yıllardır çarşıda çalışan Yahya Siper, iki bin kadar esnafın konteyner çarşıya taşınacağını belirterek, “Şu an az da olsa geçimimizi sağlıyoruz, ancak çarşının kapatılması bizi tamamen bitirir” diyor.

Esnafın en büyük şikâyeti, çarşının yıkımına dair hiçbir bilgilendirme yapılmaması. Depremzede esnafın barınma sorunu devam ederken, şimdi de ekmek teknelerinin elinden alınacağını söylüyorlar. Çarşıdaki birçok dükkânın onarımla kullanılabilir olduğunu dile getiren esnaf, “Çarşı çok zarar görmedi, neden yıkılıyor?” diye soruyor.

“Uzun Çarşı Psikolojimizi Düzeltiyor”
Hataylılar için Uzun Çarşı, sadece alışveriş yapılan bir yer değil, aynı zamanda bir dayanışma noktası. Deprem sonrasında şehirde ayakta kalan nadir yerlerden biri olan çarşı, insanlara bir nebze de olsa normalleşme hissi veriyor.

Esnaf Yahya Siper, bu durumu şu sözlerle özetliyor:

“İnsanlar alışveriş için Adana’ya gidiyor. Oysa burası hem ekonomik hem de psikolojik olarak insanları ayakta tutuyor. Çarşı tamamen yıkıldığında, bu kentin hafızası silinmiş olacak.”

“Konteyner Çarşılar İş Yapmıyor, Esnaf Mecburen Kepenk Kapatıyor”
Çarşı yıkıldıktan sonra esnafa konteyner dükkânlar verileceği söyleniyor. Ancak daha önce bu geçici dükkânlara geçen esnaflar, iş yapamadıklarını belirtiyor.

Siper, bu durumu şu şekilde anlatıyor:

“Konteyner dükkâna taşınan arkadaşlarımız var. Günde üç tişört satabilirse 400-500 lira kazanıyor. Ama bu parayla ne yapacak? Eve mi götürecek, dükkânı mı döndürecek?”

Binlerce esnafın konteyner çarşıya taşınması, ticari hareketliliği de olumsuz etkileyecek. İnsanların alışveriş için çarşıyı tercih ettiğini, konteyner dükkânlara gitmek istemediğini söyleyen esnaf, bu sistemin işleyişinin çok zayıf olduğunu belirtiyor.

“Kazanç Az, Gider Çok”
Çarşıda simit ve poğaça satan Zidan Genco, yıkım kararının ekonomik anlamda büyük bir darbe olacağını vurguluyor. Hataylı esnaf, yalnızca deprem felaketiyle değil, aynı zamanda artan maliyetler ve ekonomik krizle de mücadele ediyor.

Genco, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle anlatıyor:

“Kazancımız zaten az, giderlerimiz çok fazla. Bir liraya aldığımız ürünü ikinci kez aldığımızda iki liraya yükselmiş oluyor. Bu şartlar altında nasıl ayakta kalacağız?”

“Memleket Sevdası Yüzünden Ayrılamıyoruz”
Depremzede bir çarşı esnafı, Hatay’ı terk etmek istemediklerini ancak zor şartlar altında çalıştıklarını belirtiyor.

“Burada bir gün iyi, bir gün kötü geçiyor. Ama memleketimizi bırakıp başka yere gidemiyoruz. Bir şekilde burayı ayakta tutmaya çalışıyoruz.”

Uzun Çarşı’nın rezerv alan ilan edilmesiyle ilgili herhangi bir proje paylaşılmaması, esnafın kafasında soru işaretleri oluşturuyor. Yetkililerden net bir açıklama bekleyen çarşı esnafı, en azından yıkımın ertelenmesini talep ediyor.