Salgın Günleri ve Okuma Haritası

Sosyal mesafenin şart olduğu bir dönemde duygusal bağları güçlendirmek gerek…

Kurallara uyarak, umut duygusunu korumak ve olumlu düşüncede ısrar etmek…

Bireysel ve toplumsal anlamda ruh sağlını korumak

Kaygıyı doğru yönetebilmek…

Bu zorlu sürecin ruhsal açıdan etkilerini en aza indirmek…

“Korku korkusuna” yönelik en tipik tepki, “Korkudan kaçmaktır”; kişi kaygısını alevlendiren durumlardan kaçınmaya başlar. Başka bir deyişle korkusundan kaçar…” Duyulmayan Anlam Çığlığı, Viktor E. Frankl
Kayıp bir zihin ve yaşamın ötelenmez ritmi gibi yüzümüze sırnaşan bir endişe…

Hepimiz zor bir dönemden geçiyoruz.

Salgın, dünyanın hemen her ülkesini ve her bireyini etkilemeye devam ediyor.

Çocuklar okula gidemiyor, insanların bir kısmı evden çalışıyor, bir kısmı ücretsiz izinde…

Ama yaşamsal rutinlerimiz değişime uğramanın şaşkınlığını en kısa sürede atlatacak ve felaketlerle başa çıkmanın yeni yolları öğrenilecek…

“Huzur içinde yaşar gibi gözüken, içlerinde güzel sanatların geliştiği kentlerde, kuşatılmış bir kentin uğradığı felaketten çok, kaygı ve tasa kemirir insanları. Kişisel kederler, genel üzüntülerden daha çok merhametsizdir…” Candide, Voltaire

Zor zamanlarda hepimiz ruhsal açıdan kırılgan bir dönemden geçeriz…

Bu etkilerden daha çabuk kurtulmak ve etkileri en aza indirmek için sorunun kaynağını doğru bilgilerle tanımak ve mücadele yöntemlerini uygulamak zorundayız…

İçinde bulunduğumuz durumu birey olarak en sağlıklı şekilde yönetebilmek için kaygı ve umutsuzluk yerine
Paylaşmayı

Umudu

Ve iyiliği yaymak gerekir.

Aslında kaygı abartılmadıkça insanı olgunlaştırır…

“Ama bu duyguları yaşıyorsa o zaman umut da var demektir. Kierkegaard için kaygı neredeyse olumlu bir şeydir. Kişinin bir ‘varoluşsal durumda’ bulunduğunu gösterir ve bu kişiyi daha yüksek bir aşamaya sıçrama yapıp yapamayacağına kendi karar verebilecektir…” Sofie’nin Dünyası, Jostein Gaarder

Tutku sahibi bir sığınağın öngörüsü ya da gerçeğin adımlarıyla büyüyen bir dönüm noktası…

Olumsuzluk kadar olumlu duygularda bulaşıcıdır ancak gerçekçi bir düşünceyi ıskalamamak şartıyla…

Doğayı ve canlı türlerinin yaşam alanlarını gözetelim…

Orman ve su kaynaklarını

Doğal yaşamın istismarını engelleyelim…

Doğada yaşayan canlı türlerinin azalmasının önüne geçelim…

Ve dolayısıyla yeni salgınların önlemini alalım…

“Hep şunu düşündüm Varenka, biz insanlar, kaygı ve telaş içinde yaşayan biz insanlar, gökteki kuşların kaygısız ve masum mutluluğunu da kıskanmalıyız…” İnsancıklar, Dostoyevski

İçinde yaşadığı toplumu kavramak için sürekli çalışan, yaratıcı bir yaşam alanı oluşturmada ve karşılaştığı sorunlara karşı bilinçli reaksiyon göstermede önemli roller üstlenen bilinç…

Umutsuzluk yerine, umut aşılamak…

Paylaşmak

Doğru bilgi

Ve iyiliği yaymak gerek…

Nikolay Vasilyeviç Gogol’un dediği gibi; Bence, düşüncelerini, duygularını ve izlenimlerini başkalarıyla paylaşmak dünyanın en büyük esenlik ve mutluluklarından biridir…”

Murad DEMİRKOL