Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murad DEMİRKOL

Şiddetin Sıradanlaştığı Yıl – 2017

“Her yer tıklım tıklım ölü
Acı boğacak beni boğacak
Otlar yalnızlıktan kupkuru…”  Paul ELUARD

Ortadoğu, Asya, Afrika ve dahası… Toplumlar üzerinden oynanan bir çeşit kumar, bir çeşit zihin bulanıklığı. Özgür bireylerin kabuğuna çekildiği ve buna karşın şişirilen kalabalıkların kurban devşirdiği bir algı virüsü… 2017 yılının değişmeyen bilançosu…

Bireyin kendini tam anlamıyla kıstırılmış hissettiği bir yılı geride bıraktık… Dünyanın büyük bir bölümü kötücül düşlerle büyüyen savaş çığırtkanlarının etkisindeydi yine… Göç, işsizlik, yoksulluk, çocuk işçiliği, çocuk gelinler… Sene boyunca hangi gazetenin sayfasını çevirsek, ilk sırada kadına şiddet ve kadın cinayeti haberleriyle sarsıldık…

Bazen yazdığınız veya okuduğunuz bir haber, boşluğun içerisinde anlamsız bir sızıyla kaybolmaya mahkûmdur… Evrenin taşımakta güçleştiği kentsel yoğunluk, teknolojinin sunduğu yapay rol modeller, tüketim çılgınlığını karşılayabilecek üretim ve tanımsız çalışma koşulları, her geçen gün yalnızlaşan ve her geçen gün ısrarla unutan bir kuşak yaratmaktadır…

Çünkü şiddet, hemen herkesin zihninde… Özellikle de toplumun. Suçun karşılığını bulmaya çalışan ve kendilerini kanundan üstün gören yığınların özellikle… “Tahrik eden kadın tacize ortaktır” diyenlerin sivrildiği bir söylemden, “Kadının çalışması fuhuşa zemindir” diyenlerin aklımızla alay ettiği söyleme kadar… Politikaların yarattığı dil ve tavırdan tutun, dizilerin ve haber bültenlerinin yarattığı şiddete kadar…

Ortaklaşa yaşamı savunanların sayısı gün geçtikçe azaldı… Coğrafyanın hemen her yanında ya ölüm, ya göç, ya da yoksulluk düştü çocukların payına…

Dünyanın birçok yerinde ama özellikle de Afrika’da çocuklar güvenli içme suyu bulamıyor. Afrika’da çocuk ölüm hızı yaklaşık binde 80 oranındayken, bebek ölüm hızı binde 79… Her yıl gibi geride bıraktığımız bu yılda da milyonlarca çocuk “açlıktan” ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti… Birleşmiş Milletler’e göre geçen yıl dünya genelinde yaşanan çatışmalarda 8 binin üzerinde çocuğun hayatını kaybettiği ya da yaralandığı açıklanıyor… Raporda, yüzlerce çocuğun eline silah verilip savaştırıldığı, cinsel şiddete maruz kaldığı ya da okullara yapılan saldırılarda hedef alındığı belirtiliyor.

Araştırmalar 2017 yılında dünyada 40 milyonu aşkın kişinin modern kölelik mağduru olduğunu gösteriyor. ILO ayrıca çocuk işçiliğiyle ilgili olarak, 5 ile 17 yaşları arasında yaklaşık 152 milyon çocuk işçi olduğunu rapor ediyor. Ayrıca kadınların ve kız çocukların modern kölelikten orantısız biçimde etkilendiklerine işaret ediyor: Modern köle durumundaki kadınların ve kız çocukların sayısı 29 milyon kadardır ve bu da toplamın yüzde 71’idir. Ticari seks endüstrisinde zorla çalıştırılanların yüzde 99’unu, zorla evlendirme mağdurlarının da yüzde 84’ünü kadınlar ve kız çocuklar oluşturmaktadır.

Fernando Pessoa’nın dediği gibi; “Gerçekten yaşıyor muyuz? Hayatın ne olduğunu bilmeden yaşamak, yaşamak mıdır?”

Ama yine de 2017 senesi, dünyanın hemen her yerinde kendini dışlanmış hisseden ama yaşıyoruz diye seslenen kitlelerin haykırış ve taleplerine şahit oldu. Savaş karşıtları, Nükleer karşıtı etkinlikler, adalet talepleri, sağlık ve ideal yaşam talepleri, eğitimin ticarileşmesine karşı olan talepler, iş kazaları, işsizlik ve mobbinge karşı işçi talepleri, çevre sorunları ve betonlaşan şehirlere karşı kitle örgütleri…

Namus kavramının bir kadın olgusu imajını yıkmakla başlayabiliriz… Çığırtkanlığa kapılmadan, saman alevi öfkeleri bir yana bırakıp, sağlıklı bir ülkenin, sağlıklı bireylerini yetiştirmekle; ötekileştirmeyen, kadın erkek ayırımı yapmayan, insanca değerlerin ortaklaştığı yeni kuşaklar yetiştiren ve her renkten insanın kucaklaştığı bir yılın umudunu taşıyabiliriz…

Paul Eluard’ın şirinde olduğu gibi, çare doğadaki her canlıyla birlikte ideal yaşamı savunmakta…

“İnsan oldum kaya oldum
İnsanda kaya oldum kayada insan
Havada kuş oldum kuşta gökyüzü
Soğukta çiçek, güneşte nehir oldum
Şebnemde parlayan şey
Kardeşçesine yalnız kardeşçesine hür…”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER