Sarıoğlu, Uçaneller Kukla Evi’ni 2004 yılında kurduğunu belirterek, “Bizim yaptığımız tarzda bir kukla oyununu, ilk kez Bulgaristan’da bir festivale davet edildiğimizde fark ettik. Bizde genellikle İbiş ve Karagöz üzerine kukla oyunu vardı. Orada farklı kukla oyunlarını gördükten sonra, ‘Biz de bu işi yapabilir miyiz?’ diyerek çalışmaya başladık. Hocalar, yönetmenler getirdik ve oyunlar oynamaya başladık,” şeklinde konuştu.
Bugüne kadar dünyanın 35 ülkesini gezdiklerine dikkat çeken Sarıoğlu, “150’den fazla uluslararası festivalde oynadık. Kukla tiyatrosu için yeni bir soluktu bizim çıkışımız. Şimdi başka arkadaşlar benzer nitelikte 3 boyutlu sahne kuklalarıyla oynamaya başladı. Karagöz’ün dışında farklı bir yol da açıldı Türk kukla tiyatrosunda,” değerlendirmesinde bulundu.
Sarıoğlu, uzun yıllar süren çabalarının ardından Türk kuklacılığının iyi bir mesafe kat ettiğine vurgu yaparak, “Genç arkadaşlarımız oldukça güzel işler başarıyor. Kukla festivalleri yapılmaya başlandı mesela Bursa, İstanbul, Mardin, İzmir, Ankara gibi yerlerde. Bu yıl Bursa’daki festivale katılacağız. Genel olarak yurt dışındaki festivallere de katılıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Mesut Sarıoğlu, kukla tiyatrosunun yanı sıra kukla evinde çocuklar için kukla ürettiklerini de kaydederek, şunları aktardı: “Ev hanımlarıyla beraber kuklalarımızı üretiyoruz. Biz tasarımını yapıyoruz, onlar uygulamayı yapıyor ve çocuklara ulaştırıyoruz kuklaları. Çok farklı sayıda kuklamız var. Hem el hem iplik kuklalar. Genellikle kukla üretim işini Çinliler yapıyor. Onların ürettiği kuklalar Türkiye’de de var ama biz farklı tasarımlarla Türk işi yapmaya çalıştık. Burada da çok beğeni topladık. Şimdi yurt dışına kuklalarımızı göndermenin yollarını arıyoruz.”
Kukla üretimiyle Türk oyuncak sektörüne destek olduklarının altını çizen Sarıoğlu, başlattıkları girişim sayesinde Çin kuklalarının yanı sıra Türk üretimlerinin de pazarda yerini aldığını aktardı.
Sarıoğlu, Kovid-19 salgınının dünya çapında getirdiği olumsuzluklardan ötürü kukla tiyatrolarının şu an çok iyi durumda olmadığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: “Piyasa 5 sene öncesine kadar daha iyiydi. Pandeminin getirdiği zorluklar aşıldıkça kukla festivalleri ve tiyatroları daha fazla olacaktır, olmalıdır da. Çocuklar için bu yapılmalı çünkü çocukların gelişiminde kukla önemli bir nokta. Kukla tiyatrosu çocuklar için büyük bir ihtiyaç ama Türkiye’de henüz tam anlamıyla fark edilmiş değil. Aslında dünyada da böyle. Artık çocuklar dijitalleşmeye başladı, dijital çocuklar görüyoruz etrafımızda. Fakat biz de direncimizi sürdürüyoruz. Çocuklarımızın sadece dijital ve sanal bir dünyada büyümesini istemiyoruz. Bu yüzden imkan bulabildiğimiz her yerde oyunlar oynuyoruz.”
Kukla tiyatrolarının devlet desteğine ihtiyaç duyduğunu da belirten Sarıoğlu, destek sağlandığında bu alanda güzel gelişimlerin yaşanacağına işaret etti.
Repertuarında 18 ayrı oyun bulunduran Uçaneller Kukla Evi, Türk ve dünya masallarından uyarladığı oyunları seyirciyle interaktif bir şekilde canlandırıyor. Sarıoğlu’nun hazırladığı kukla tiyatrosunda, Karagöz-Hacivat ve diğer geleneksel kukla oyunlarından farklı olarak, oyuncu ve kuklalar beraber sahne alıyor.
Kukla tiyatrocusu ve Uçaneller Kukla Evi Genel Sanat Yönetmeni Mesut Sarıoğlu, teknolojinin etkilerine işaret ederek, “Çocuklarımızın sadece sanal bir dünyada büyümesini istemiyoruz. Bu yüzden imkan bulabildiğimiz her yerde oyunlar oynuyoruz,” dedi.
Sarıoğlu, Uçaneller Kukla Evi’ni 2004 yılında kurduğunu belirterek, “Bizim yaptığımız tarzda bir kukla oyununu, ilk kez Bulgaristan’da bir festivale davet edildiğimizde fark ettik. Bizde genellikle İbiş ve Karagöz üzerine kukla oyunu vardı. Orada farklı kukla oyunlarını gördükten sonra, ‘Biz de bu işi yapabilir miyiz?’ diyerek çalışmaya başladık. Hocalar, yönetmenler getirdik ve oyunlar oynamaya başladık,” şeklinde konuştu.
Bugüne kadar dünyanın 35 ülkesini gezdiklerine dikkat çeken Sarıoğlu, “150’den fazla uluslararası festivalde oynadık. Kukla tiyatrosu için yeni bir soluktu bizim çıkışımız. Şimdi başka arkadaşlar benzer nitelikte 3 boyutlu sahne kuklalarıyla oynamaya başladı. Karagöz’ün dışında farklı bir yol da açıldı Türk kukla tiyatrosunda,” değerlendirmesinde bulundu.
Sarıoğlu, uzun yıllar süren çabalarının ardından Türk kuklacılığının iyi bir mesafe kat ettiğine vurgu yaparak, “Genç arkadaşlarımız oldukça güzel işler başarıyor. Kukla festivalleri yapılmaya başlandı mesela Bursa, İstanbul, Mardin, İzmir, Ankara gibi yerlerde. Bu yıl Bursa’daki festivale katılacağız. Genel olarak yurt dışındaki festivallere de katılıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Mesut Sarıoğlu, kukla tiyatrosunun yanı sıra kukla evinde çocuklar için kukla ürettiklerini de kaydederek, şunları aktardı: “Ev hanımlarıyla beraber kuklalarımızı üretiyoruz. Biz tasarımını yapıyoruz, onlar uygulamayı yapıyor ve çocuklara ulaştırıyoruz kuklaları. Çok farklı sayıda kuklamız var. Hem el hem iplik kuklalar. Genellikle kukla üretim işini Çinliler yapıyor. Onların ürettiği kuklalar Türkiye’de de var ama biz farklı tasarımlarla Türk işi yapmaya çalıştık. Burada da çok beğeni topladık. Şimdi yurt dışına kuklalarımızı göndermenin yollarını arıyoruz.”
Kukla üretimiyle Türk oyuncak sektörüne destek olduklarının altını çizen Sarıoğlu, başlattıkları girişim sayesinde Çin kuklalarının yanı sıra Türk üretimlerinin de pazarda yerini aldığını aktardı.
Sarıoğlu, Kovid-19 salgınının dünya çapında getirdiği olumsuzluklardan ötürü kukla tiyatrolarının şu an çok iyi durumda olmadığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: “Piyasa 5 sene öncesine kadar daha iyiydi. Pandeminin getirdiği zorluklar aşıldıkça kukla festivalleri ve tiyatroları daha fazla olacaktır, olmalıdır da. Çocuklar için bu yapılmalı çünkü çocukların gelişiminde kukla önemli bir nokta. Kukla tiyatrosu çocuklar için büyük bir ihtiyaç ama Türkiye’de henüz tam anlamıyla fark edilmiş değil. Aslında dünyada da böyle. Artık çocuklar dijitalleşmeye başladı, dijital çocuklar görüyoruz etrafımızda. Fakat biz de direncimizi sürdürüyoruz. Çocuklarımızın sadece dijital ve sanal bir dünyada büyümesini istemiyoruz. Bu yüzden imkan bulabildiğimiz her yerde oyunlar oynuyoruz.”
Kukla tiyatrolarının devlet desteğine ihtiyaç duyduğunu da belirten Sarıoğlu, destek sağlandığında bu alanda güzel gelişimlerin yaşanacağına işaret etti.
Repertuarında 18 ayrı oyun bulunduran Uçaneller Kukla Evi, Türk ve dünya masallarından uyarladığı oyunları seyirciyle interaktif bir şekilde canlandırıyor. Sarıoğlu’nun hazırladığı kukla tiyatrosunda, Karagöz-Hacivat ve diğer geleneksel kukla oyunlarından farklı olarak, oyuncu ve kuklalar beraber sahne alıyor. -Yusuf Cemil Karaçay-