Salgınlar, çekirge istilası, kuraklık, küresel ısınma, sıcak hava dalgaları, depremler ve çok büyük fırtınalar…
Tüm bu yaşananlarda cevap, paniğe kapılmak değil, bir tür önlem almak için bilimsel veriler ışığında sorumluluklarımızı yerine getirmek ve canla başla çalışmak.
Aslında canlılığın mücadele etmek zorunda olduğu sorunlar hep aynı… Sağlık, beslenme, iklim değişikliği bunların başında. Bunların hemen hepsi zincirleme şeklinde dünyayı etkilemeye devam ediyor ve milyarlarca insan, bu sorunlar etrafında ortak bir mücadele verme zorunluluğunda.
İlk kez Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan Koronavirüs, dünyanın birçok ülkesine yayıldı. Koronavirüsle ilgili henüz bir ilaç geliştirilmedi ancak Bilim insanları ve doktorlar Koronavirüsle ilgili çalışmalarına devam ediyor.
Uzmanların ve sağlık kuruluşlarının yaptığı açıklamalara göre bu virüs; hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek risklidir.
Dünya bu gibi salgınlarla sık sık karşılaştı…
Milattan sonra 165-180 yılları arasında Roma İmparatorluğu’nda ortaya çıkan Antoninus Vebası dünyanın ilk büyük salgınlarından biri.
Milattan sonra 541 yılında ortaya çıkan Justiyen Vebası
1346-1353 yılları arasında ortaya çıkan Kara Veba
16. yüzyılda Meksika’da birkaç farklı hastalığın aynı dönemde ortaya çıkmasıyla yaşanmış Cocolitzli salgınları
1855-1859 yılları arasında Çin’de başlayan ve Jüstinyen Vebası ve Kara Vebanın ardından gelen Üçüncü Veba salgını
1914-1918 yılları arasında yaşanan Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan Tifüs salgını
1957 yılında Çin’de başlayan Influenza-4 virüsünün ördeklerde mutasyona uğrayarak insanlara bulaşması sonucunda ortaya çıkan Asya Gribi
20. yüzyılın ortalarında maymunlardan insanlara geçtiği anlaşılan HIV
Ve 2019 yılının son aylarında ilk kez Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Koronavirüs…
Dünya Sağlık Örgütü virüsten korunmak için şu tavsiyelerde bulunuyor:
Ellerinizi sık sık yıkayın.
Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu mendille kapatın ve sonrasında virüsün yayılmasına engel olmak için ellerinizi yıkayın.
Gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan kaçının
Öksüren, hapşıran veya ateşi yüksek kişilerden uzak durun
Sağlık Bakanlığı da Koronavirüse karşı alınacak önlemleri şöyle sıralıyor:
El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır.
Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 metre uzakta bulunulmalı).
Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık yıkanmalıdır.
Salgın, kuraklık, küresel ısınma, sıcak hava dalgaları, depremler ve çok büyük fırtınalar… Gezegenimiz daha birçok felaketle karşı karşıya kalabilir…
Tüm bu olaylarda cevap paniğe kapılmak değil, bir tür önlem almak için bilinçli ve bilimsel veriler ışığında sorumluluklarımızı yerine getirmek ve canla başla çalışmak.
Kendimizden başlayarak topluma ulaşmanın en sağlıklı hali…
Murad DEMİRKOL
YORUMLAR