Eğitim-İş sendikası üyesi öğretmenler, Mustafa Kemal’in öğretmenleriyiz diyerek Anıtkabir’e
yürüdüler ve isteklerini bildirdiler.
25 Şubat’ta Tekirdağ’da başlayan yürüyüş Anıtkabir de son buldu.
56 ilden gelen öğretmenler Anıtkabir’e yürüdüler.
Öğretmenler, biz bu yürüyüşe “karanlığa karşı meşale yakmak için, hukuksuzluğa karşı adalet,
sömürüye karşı hak ve halkın iradesi için, Atatürk’ün emanet ettiği cumhuriyeti, laik ve bilimsel
eğitimi, emeğin onurunu savunmak için başladık” dediler.
Ve devam ettiler:
Eğitimi gericileştiren politikalara karşı susmayacağız.
İşçiyi, emekliyi açlığa mahkum eden, liyakatı yok eden, gençlerimizi diplomalı işsizliğe mahkum
eden düzene karşıyız.
Bizler Mustafa Kemal’in öğretmenleriyiz. Her zaman da Mustafa Kemal’in öğretmenleri olacağız.
Dünyada başöğretmen ünvanını alan tek lider, cumhuriyetçi ve devrimci ebedi önderimiz Mustafa
Kemal Atatürk’e selam olsun, selam olsun, selam olsun.
Bunları söyledikten sonra öğretmenler isteklerini dile getirdiler.
Dediler ki: “Gencecik insanların hak ettikleri kadroları çaldılar. Şimdi de bizim susmamızı istiyorlar.”
Ölüm yıl dönümünü andığımız Yaşar Kemal şöyle demişti:
Hangi günü gördün akşam olmamış?
Hangi geceyi gördün sabah olmamış?
Evet doğru söylemiş Yaşar Kemal.
Gidişinizi cumhuriyet öğretmenleri ve demokratlar gerçekleştirecek.
Hangi günün akşamı, hangi gecenenin sabahı olmamış?
Mutlaka her günün gecesi, her gecenin bir sabahı olacaktır.
Bunu böylece bilelim ve ona göre bir yol çizelim.
Öğretmenler Anıtkabir’e yürürken tabipler de İstanbul ve Ankara’da bir araya gelerek sorunlarını
dile getirdiler.
Bu ülkede yeterince kaynak var, birikim var, emek var.
Eksik olan tek şey siyasi iradedir.
Bunun böylece bilinmesi ve ona göre bir yol çizilmesi zorunludur.
Bir araya gelen tabipler sorunlarını gündeme taşıyarak çözüm yollarını gösterdiler.
Türk Tabipler Birliği var olduğu sürece de sorunlar çözüme ulaşacak ve başka bir sağlık sisteminin
mümkün olacağı kanıtlanacaktır.
İşte tüm bunlar için sesi yükseltmek, duyurmak ve anlamak istemeyenlere de anlatmak gerek.
Anlatılmalı ki; anlaşılsın.
Anlatılmalı ki; istenen sisteme ulaşılsın.
Hedefe ulaşmak için çok çalışmak ve çaba sarf etmek gerektiği akıldan çıkartılmamalıdır.
Böyle olunca öğretmen de sesisini duyurur, tabipler de istedikleri sisteme kavuşur.
Yeterki akıldan çıkartılmasın…
YORUMLAR