“İşte atıyorum bütün yalnızlara oltamı:
bir cevap verin alevin sabırsızlığına,
yakalayın bana, yüksek dağlarda bekleyen balıkçıya
yedinci, sonuncu yalnızlığımı!…” Friedrich NIETZSCHE
Algısal karmaşaya tav olan bir yılgınlık, kayıp bir zihin ve yaşamın kaçınılmaz bir parçası gibi yüzümüze her daim sırnaşık bir endişe…
Anlamsız bir heyecanla parlayan yığınların, her an, her yöne savrulabilecek bireylerin yaşadığı garip bir süreç…
Duyularımıza hitap etmeyen bir görüntüyle karşı karşıyayız… Gözlerimize ışığın düştüğü retina tabakasından, uzaktaki her nesneye kadar, yalnızlaşan bir bilinçle karşı karşıyayız…
“Lakin denize sokulup, kayalar arasında tek başına durduğunda, hem yürümekten yorulduğunu hem de özlemin çoğaldığını fark etti…” diye araya giriyor Nietzsche
Nietzsche, özgürleşen her birey gibi, toplumun hastalıklı yarasını kusuyor aslında… Riyakârlığı, yalanı, dolanı kusuyor…
At izini ayırmaya çalışan bir gayret onunki…
Bağrışların sürüklediği kitlelerle yoğrulduğumuzu hatırlatan bir çaba
Taraflardan, klişelerden muaf kılan… İnsanı sadece iyiler ve kötüler diye ayıran bir uğraş…
Önemli olan birey… Önemli olan özgür birey diye haykıran…
Aklımıza tutuşturulan bir bilgi…
Amma Doğru
Amma yanlış
Kirpikleri birleşmeyen bir ruh haline dönüşüyoruz
Ağzımız sürekli açık…
Bugün neye şaşıracağız diye liste tutar olduk…
Bugün kimin ağzından bağıracağız diye
Bugün kimin şiddetiyle savrulacağız?
Bugün hangi ananın gözyaşlarıyla ıslanacağız diye köşelere sığınır olduk…
Bugün hangi çocuğun çığlığıyla irkileceğiz diye…
Hemen her manşette böceğe dönüyoruz
Simitçi, memur, emekli, öğrenci buna dâhil…
Bireyin üstünde işleyen bir karmaşa…
“Zordur insanlarla yaşamak, çünkü çok zordur susmak…” diye araya giriyor Nietzsche
Direnç çemberinin zayıf halkası olan birey özgürleşmedikçe, taraf olduğunu sanıp, sadece avunur oda biliyor.
Toplumsal ve siyasal bazı değerlerin sarmalı içerisinde geri dönüşümlü ilk travmalarını atlatmaya çalışırken, düşündükleriyle hareket ettiğini sanıp, sadece avunur…
Oysa özgürleşen bir bireyin sürüklediği yol dışında, hiçbir seçeneği yok… İnsanlığın ve doğanın acısını paylaşmak dışında hiçbir seçeneği…
Özgür birey, özgür topluma açılan kapıdır…
Sağlıklı toplumun, en nitelikli dişlisidir…
“Hayli zaman geçti, fikirlerimin sebebini yaşayalı. Bir hafıza ambarı olmam gerekmez miydi, sebeplerimi de taşıyabilmem için yanımda?…” diye ekliyor Nietzsche
YORUMLAR