Rakamlarla konuşmak en hüzünlü durum olsa gerek…
Hele yaşanan şiddeti sayıyla ifade etmek…
Ordu’da, evinin önünde bir saldırgan tarafından bıçaklanan 20 yaşındaki balerin Ceren Özdemir’in yaşamını yitirmesi ve daha adını sayamadığımız birçok kadın cinayeti…
Kadın Cinayetleri’ni Durduracağız Platformu’nun verilerine göre
2013 yılında 237,
2014 yılında 294,
2015 yılında 303,
2016 yılında 328,
2017 yılında 409,
2018 yılında 440 kadın öldürüldü.
Yaşamsal süreçte ilk rolü oynayan aile, okul, çevre ve sonrasında medya gibi kavramların hemen hepsi, şiddet algısında kırılgan bir yapı oluşturuyor…
Ne yazık ki şiddet, kadın doğasını reddeden ama özellikle de kadını toplumsal yaşamdan dışlamaya çalışan kötücül bir ruh haline evrilmiş durumda…
“Yazık hiçbir şair bir çiy tanesi kadar bile sızmadı kâğıda
Kayıp şiirlerim gül resimleridir şimdi…” diye yazmış Didem Madak
Rakamlarla konuşmak en utanılacak durum olsa gerek…
Canlıyı sayıyla ifade etmek…
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre; 2019’un ilk 11 ayında en az 430 kadın öldürüldü. Kasım ayında ise cinayete kurban giden kadın sayısı 39 oldu.
Toplumsal dinamiklerin erkek gözüyle didiklendiği süreçleri yaşamaya devam ediyoruz.
Cinsiyetçi ve ayrıştırıcı söylemler…
Taciz
Şiddet
Sahip olma histerisi ve elbette sonu gelmez akıl tutulmaları…
Çocuğa,
Kadına,
Engelliye
Hayvanlara
Doğaya
Ve kendini savunamayanlara karşı işlenen en ağır suç…
Kimi zaman aile içinde başlayan bu sağlıksız eğilim; okulda, sokakta, akraba ilişkilerinde ve evlilikle beraber yaşanmasına rağmen çoğu zaman gizlenerek toplumsal duyarsızlığa terk edilmektedir.
Sonrası kendini savunamayan kadınlar, çocuklar, çocuk gelinler, çocuk işçiler…
Sokakta,
Evde,
İşyerinde…
“Bir ses arıyorum
Yeni bir şarkı için
Çocukların ilk sözcüğü gibi umutla,
Sevinçle duyulacak bir ses…” diye araya giriyor Sennur Sezer
Gazete manşetlerinin, şiddet içeren dizilerle ortaklaştığı bu sorun titizlikle ele alınmalı. Durum gerçek verilerle aydınlatılmalı.
Özellikle çocuk ve kadınlara yönelen şiddet titizlikle sorgulanmalı…
Yaşanabilir bir gelecek için, çocukların ruhuna hitap eden sosyal çevre ve dolayısıyla daha sorumlu bir dil yaratılmalı…
Çünkü toplum dediğimiz kitle, bireylerin bileşkesidir.
Sağlıklı toplum ise sağlıklı bireylerin bileşkesi…
Murad DEMİRKOL
YORUMLAR