Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasından sonra, kurtuluş savaşından başarı ile çıkan Gazi Mustafa
Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının liderliğindeki Türk ulusu, Anadolu’da üstünlüğü ele almış ve
böylece hakimiyetin kayıtsız ve şartsız millete ait olduğu ilkesinden hareket ederek bu günlere
gelinmiştir.
İlk adım Lozan Barış Antlaşması ile atılmış ve Türkiye’nin tapusu elde edilmiştir.
Lozan Antlaşması ile ülkenin tapusu alındıktan sonra ileride yapılacakların adımları da atılmaya
başlanmıştır.
Onun için Lozan Barış Antlaşması’nın önemi çok büyüktür.
Aradan yüz yıl geçmesine rağmen bu antlaşma dim dik ayakta kalmış ve kalmaya da devam
edecektir.
Bunun için 24 Temmuz 1923 tarihi çok önemlidir ve unutulmaz bir gündür.
İşte bu günden sonra diğer adımlar atılmaya başlanmıştır.
Demokrasi ve onun gerekleri ilmik ilmik işlenmiştir.
Çağdaş bir ülke olabilmek için gerekenler yapılmaya başlanmıştır.
Sevr Anlaşması yırtılıp atılmış ve böylece Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, milli marşı olan,
resmi dili Türkçe olan, Atatürk ilkeleri bulunan bir ulus devleti haline gelmiştir.
Yüz yıl içinde bunlar yapılmış ve bu doğrultuda yol alınmıştır.
Sevr Antlaşması sonlandırılmış, memleketin tapusu alınmış, gerçek demokrasiye adım adım geçiş
yapılmak suretiyle çağdaş ülkeler arasında yer alınmıştır.
İşte bunlar olurken PKK diye bir terör örgütü ortaya çıkmış ve bunun sonucu olarak da kan
dökülmeye başlanmıştır.
Şimdi de bazı istekler dayatılmaya çalışılmaktadır. Bunların başında Lozan’a karşı çıkmak, 1924
anayasasını tanımamak ve 1921 anayasasını başlangıç kabul edip bu doğrultuda hareket etmek
vardır.
Aç tavuk kendini darı ambarında görür misali…
Ne Lozan sonlanır.
Ne memleketin tapusu elden çıkar.
Bu böyle bilinsin ve adımlar ona göre atılsın…
YORUMLAR